Aynen & ForuM ™ 2009-2010

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

pvp hile , private server hileleri , aynenforum , hileler , kırık exe , soacs


    Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları)

    KraL
    KraL
    AynenForum Yöneticisi
     AynenForum Yöneticisi


    <b>Yaşı</b> Yaşı : 36
    <b>Nerden</b> Nerden : İstanbuL
    Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 11/10/09
    Tuttuğu Takım Tuttuğu Takım : Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Tu192310
    <b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 786
    <b>Rep Gücü</b> Rep Gücü : 96282566
    <b>Başarı Puanu</b> Başarı Puanu : 21126

    Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Empty Geri: Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları)

    Mesaj tarafından KraL Salı Ara. 22, 2009 1:48 am

    Hadİd Suresİ


    --------------------------------------------------------------------------------

    57:1
    - Göklerde ve yerde bulunan her şey Allah'ı tesbih etmektedir. O, çok güçlüdür,
    hüküm ve hikmet sahibidir.

    57:2 - Göklerin ve yerin mülkü O'nundur. O,
    diriltir, öldürür, O, her şeye kadirdir.

    57:3 - O ilktir, sondur,
    zahirdir, bâtındır. O herşeyi bilendir.

    57:4 - O'dur ki gökleri ve yeri
    altı günde yarattı. Sonra arş üzerine istivâ etti (hükümran oldu). Yere gireni,
    ondan çıkanı, gökten ineni, ona çıkanı bilir. Nerede olsanız O sizinle
    beraberdir. Allah yaptıklarınızı görmektedir.

    57:5 - Göklerin ve yerin
    mülkü O'nundur. Bütün işler O'na döndürülecektir.

    57:6 - Geceyi gündüzün
    içine sokar, gündüzü gecenin içine sokar. O, göğüslerin özünü bilir.


    57:7 - Allah'a ve Resulüne iman edin. Sizi hâkim kıldığı, sizin
    yönetiminize verdiği şeylerden harcayın. Sizden, inanan ve harcayanlar için
    büyük mükafat vardır.

    57:8 - Size ne oldu ki, Resul sizi Rabbinize
    inanmanız için davet ettiği halde Allah'a inanmıyorsunuz? Oysa O, sizden kesin
    söz almıştı. Eğer inanacaksanız.

    57:9 - Sizi karanlıklardan aydınlığa
    çıkarmak için kuluna apaçık âyetler indiren O'dur. Şüphesiz Allah, size karşı
    çok şefkatli, çok merhametlidir.

    57:10 - Neden siz Allah yolunda
    harcamayasınız ki? Göklerin ve yerin mirası zaten Allah'ındır. Elbette
    içinizden, fetihten önce harcayan ve savaşan bir olmaz. Onların derecesi,
    sonradan infak eden ve savaşanlardan daha büyüktür. Bununla beraber Allah
    hepsine de en güzel sonucu vaad etmiştir. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.


    57:11 - Kimdir o, Allah'a güzel bir borç verecek olan ki, Allah da onun
    verdiğini kat kat artırsın ve onun için şerefli bir mükafat da versin.


    57:12 - O gün inanan erkekleri ve inanan kadınları görürsün ki nurları,
    önlerinde ve sağlarında koşuyor. (Kendilerine): "Bugün müjdeniz altlarından
    ırmaklar akan, içlerinde ebedi kalacağınız cennetlerdir." (denilir) İşte büyük
    kurtuluş budur!

    57:13 - O gün münafık erkekler ve münafık kadınlar o
    iman edenlere şöyle diyeceklerdir: "Bize bakın da sizin nurunuzdan alalım?"
    Onlara: "Arkanıza dönün de nur arayın!" denilir. Aralarına kapılı bir sur
    çekilir ki, onun içinde rahmet, dışında da azap vardır.

    57:14 -
    (Münafıklar) onlara: "Biz sizinle beraber değil miydik?" diye seslenirler.
    (Müminler) de derler ki: "Evet ama, siz kendi canlarınıza kötülük ettiniz,
    gözlediniz, şüpheye düştünüz ve kuruntular sizi aldattı. O çok aldatan (şeytan)
    sizi, Allah hakkında bile aldattı. Nihayet Allah'ın emri gelip çattı.


    57:15 - Bugün artık ne sizden ne de inkar edenlerden fidye kabul edilir,
    varacağınız yer ateştir. Size yaraşan odur. Orası ne kötü bir dönüş yeridir!


    57:16 - İnananlar için hâlâ vakit gelmedi mi ki, kalbleri Allah'ın
    zikrine ve inen hakka saygı duysun ve bundan önce kendilerine verilmiş, sonra
    üzerlerinden uzun zaman geçmekle kalbleri katılaşmış, çoğu da yoldan çıkmış
    kimseler gibi olmasınlar?

    57:17 - Biliniz ki Allah yer yüzünü ölümünden
    sonra diriltir. Belki aklınızı kullanırsınız diye size âyetleri açıkladık.


    57:18 - Şüphesiz sadaka veren erkeklere ve sadaka veren kadınlara ve
    Allah'a güzel bir ödünç verenlere, verdikleri kat kat artırılır ve onlara
    şerefli bir mükafat vardır.

    57:19 - Allah'a ve peygamberine iman edenler
    var ya, işte onlar, Rableri yanında sözü özü doğru olanlar ve şehitlik
    mertebesine erenlerdir. Onların mükafatları ve nurları vardır. İnkar edip de
    âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar da cehennemin adamlarıdır.


    57:20 - Biliniz ki dünya hayatı bir oyun, bir eğlence, bir süs ve kendi
    aranızda övünme, mal ve evlat çoğaltma yarışından ibarettir. Bu, tıpkı bir
    yağmura benzer ki; bitirdiği ot, ekincilerin hoşuna gider, sonra kurur, onu
    sapsarı görürsün, sonra çerçöp olur. Ahirette ise çetin bir azab; Allah'tan
    mağfiret ve rıza vardır. Dünya hayatı, aldatıcı bir zevkten başka bir şey
    değildir.

    57:21 - Rabbinizden bir mağfirete; Allah'a ve peygamberine
    inananlar için hazırlanmış olup, genişliği gökle yerin genişliği kadar olan
    cennete koşuşun. İşte bu Allah'ın lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah büyük
    lütuf sahibidir.

    57:22 - Yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen
    herhangi bir musibet yoktur ki biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış
    olmasın. Şüphesiz bu Allah'a göre kolaydır.

    57:23 - Böylece elinizden
    çıkana üzülmeyesiniz ve Allah'ın size verdiği nimetlerle şımarmayasınız. Çünkü
    Allah, kendini beğenip böbürlenen kimseleri sevmez.

    57:24 - Onlar
    cimrilik edip insanlara da cimriliği emrederler. Kim yüz çevirirse Allah,
    zengindir, övgüye layıktır.

    57:25 - Andolsun biz peygamberlerimizi açık
    delillerle gönderdik ve insanların adaleti yerine getirmeleri için
    beraberlerinde kitabı ve ölçüyü indirdik. Biz demiri de indirdik ki onda büyük
    bir kuvvet ve insanlar için faydalar vardır. Bu, Allah'ın dinine ve
    peygamberlerine görmeden yardım edenleri belirlemesi içindir. Şüphesiz Allah
    kuvvetlidir, daima üstündür.

    57:26 - Andolsun, Nuh'u ve İbrahim'i elçi
    gönderdik, peygamberliği ve kitabı bunların zürriyetleri arasına koyduk.
    Onlardan yola gelen de vardı, ama onlardan çoğu yoldan çıkmışlardı.


    57:27 - Sonra bunların izinden ard arda peygamberlerimizi gönderdik.
    Meryem oğlu İsa'yı da arkalarından gönderdik, ona İncil'i verdik ve ona
    uyanların yüreklerine bir şefkat ve merhamet koyduk. Uydurdukları ruhbanlığa
    gelince onu, biz yazmadık. Fakat kendileri Allah rızasını kazanmak için
    yaptılar. Ama buna da gereği gibi uymadılar. Biz de onlardan iman edenlere
    mükafatlarını verdik. İçlerinden çoğu da yoldan çıkmışlardır.

    57:28 - Ey
    inananlar! Allah'tan korkun, O'nun Resulü'ne inanın ki size rahmetinden iki pay
    versin, sizin için ışığında yürüyeceğiniz bir nur yaratsın ve sizi bağışlasın.
    Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir

    57:29 - Böylece Kitab ehli,
    Allah'ın lütfundan hiçbir şey elde edemiyeceklerini bilsinler. Lütuf bütünüyle
    Allah'ın elindedir, onu dilediğine verir. Allah, büyük lütuf sahibidir.
    KraL
    KraL
    AynenForum Yöneticisi
     AynenForum Yöneticisi


    <b>Yaşı</b> Yaşı : 36
    <b>Nerden</b> Nerden : İstanbuL
    Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 11/10/09
    Tuttuğu Takım Tuttuğu Takım : Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Tu192310
    <b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 786
    <b>Rep Gücü</b> Rep Gücü : 96282566
    <b>Başarı Puanu</b> Başarı Puanu : 21126

    Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Empty Geri: Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları)

    Mesaj tarafından KraL Salı Ara. 22, 2009 1:48 am

    MÜcadele Suresİ


    --------------------------------------------------------------------------------

    58:1
    - Kocası hakkında seninle tartışan ve Allah'a şikayette bulunan kadının sözünü
    Allah işitmiştir. Allah, sizin konuşmanızı işitir. Çünkü Allah, işitendir,
    bilendir.

    58:2 - İçinizde zıhâr yapanların kadınları, onların anaları
    değildir. Onların anaları ancak kendilerini doğuran kadındır. Şüphesiz onlar
    çirkin ve yalan bir laf söylüyorlar. Kuşkusuz Allah, affedici, bağışlayıcıdır.


    58:3 - Kadınlardan zıhâr ile ayrılmak isteyip de sonra söylediklerinden
    dönenlerin, karılarıyla temas etmeden önce bir köleyi hürriyete kavuşturmaları
    gerekir. Size öğütlenen budur. Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.


    58:4 - Buna imkan bulamayan kimse, temas etmeden önce aralıksız olarak
    iki ay oruç tutmalıdır. Buna da gücü yetmeyen, altmış fakiri doyurur. Bu
    (hafifletme), Allah'a ve Resulüne inanmanızdan dolayıdır. Bunlar Allah'ın
    hükümleridir. Kâfirler için acı bir azap vardır.

    58:5 - Allah'a ve
    Resulüne karşı gelenler, kendilerinden öncekilerin alçaltıldığı gibi
    alçaltılacaklardır. Biz apaçık âyetler indirmişizdir. Kâfirler için küçük
    düşürücü bir azap vardır.

    58:6 - O gün Allah onların hepsini diriltecek
    ve yaptıklarını kendilerine haber verecektir. Allah onları bir bir saymıştır.
    Onlar ise unutmuşlardır. Allah her şeye şahiddir

    58:7 - Göklerde ve
    yerde olanları, Allah'ın bildiğini görmüyor musunuz? Üç kişinin gizli konuştuğu
    yerde dördüncüsü mutlaka O'dur. Beş kişinin gizli konuştuğu yerde altıncısı
    mutlaka O'dur. Bunlardan az veya çok olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar
    mutlak O, onlarla beraberdir. Sonra kıyamet günü onlara yaptıklarını haber
    verecektir. Doğrusu Allah, her şeyi bilendir.

    58:8 - Gizli konuşmaktan
    menedildikten sonra yine o menedildikleri şeyi yapmaya kalkışarak günah,
    düşmanlık ve Peygamber'e karşı gelmek hususunda gizlice konuşanları görmedin mi?
    Onlar sana geldikleri zaman seni, Allah'ın selamlamadığı bir tarzda
    selamlıyorlar. Kendi içlerinden de "bu söylediklerimiz yüzünden Allah'ın bize
    azap etmesi gerekmez miydi?" derler. Cehennem onlara yeter. Oraya gireceklerdir,
    ne kötü dönüş yeridir orası!

    58:9 - Ey iman edenler! Aranızda gizli
    konuşacağınız zaman günahı düşmanlığı ve Peygamber'e karşı gelmeyi fısıldamayın.
    İyilik ve takvayı konuşun. Huzuruna toplanacağınız Allah'tan korkun.


    58:10 - Gizli konuşmalar şeytandandır. Bu iman edenleri üzmek içindir.
    Oysa şeytan, Allah'ın izni olmadıkça, müminlere hiçbir zarar veremez. Müminler
    Allah'a dayanıp güvensinler.

    58:11 - Ey iman edenler! Size: "Meclislerde
    yer açın." denilince yer açın ki Allah da size genişlik versin. Size "Kalkın."
    denilince de kalkın ki Allah sizden inananları ve kendilerine ilim verilenleri
    derecelerle yükseltsin. Allah yaptıklarınızdan haberi olandır.

    58:12 -
    Ey iman edenler! Peygamber ile gizli bir şey konuşacağınız zaman bu
    konuşmanızdan önce bir sadaka veriniz. Bu sizin için daha hayırlı ve daha
    temizdir. Şayet bir şey bulamazsanız, artık Allah bağışlayan ve merhamet
    edendir..

    58:13 - Gizli (özel) bir şey konuşmanızdan önce sadaka
    vermekten korktunuz da mı yerine getirmediniz? Fakat Allah da sizi affetti. Şu
    halde namazı kılın, zekatı verin, Allah'a ve Resulüne itaat edin. Allah,
    yaptıklarınızdan haberi olandır.

    58:14 - Allah'ın kendilerine gazap
    ettiği bir topluluğu dost edinenleri görmedin mi? Onlar ne sizdendirler, ne de
    onlardan. Bilerek yalan yere yemin ediyorlar.

    58:15 - Allah onlara çetin
    bir azab hazırlamıştır. Onlar ne kötü işler yapıyorlar!

    58:16 -
    Yeminlerini kalkan yapıp Allah'ın yolundan çevirdiler. Onlar için küçük düşürücü
    bir azab vardır.

    58:17 - Onların ne malları, ne de evlatları,
    kendilerinden, Allah'dan hiçbir şey savamaz. Onlar ateş halkıdır. Orada ebedî
    kalacaklardır.

    58:18 - Allah onların hepsini tekrar dirilttiği gün,
    dünyada size yemin ettikleri gibi O'na da yemin edecekler ve kendilerinin bir
    şey üzerinde bulunduklarını, sanacaklardır. İyi bilin ki onlar yalancıdırlar.


    58:19 - Şeytan onları istilâ etmiş, onlara Allah'ı anmayı unutturmuştur.
    Onlar, şeytanın hizbi (partisi)dir. İyi bilin ki şeytanın partisi kaybedecektir.


    58:20 - Allah'a ve Resulüne düşman olanlar var ya, onlar en alçaklar
    arasındadırlar.

    58:21 - Allah: "Elbette ben ve elçilerim galip
    geleceğiz." diye yazmıştır. Şüphesiz Allah güçlüdür, galipdir.

    58:22 -
    Allah'a ve ahiret gününe inanan bir milletin, babaları, oğulları, kardeşleri,
    yahut akrabaları da olsa Allah'a ve Resulüne düşman olanlarla dostluk ettiğini
    görmezsiniz. Onlar o kimselerdir ki Allah kalblerine iman yazmış ve onları
    kendinden bir ruh ile desteklemiştir. Onları, altlarından ırmaklar akan
    cennetlere sokacak, orada ebedî kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar
    da O'ndan razı olmuşlardır. İşte onlar Allah'ın hizbi (dininin yardımcıları)dir.
    İyi bil ki, kurtuluşa ulaşacak olanlar, Allah'ın hizbidir.
    KraL
    KraL
    AynenForum Yöneticisi
     AynenForum Yöneticisi


    <b>Yaşı</b> Yaşı : 36
    <b>Nerden</b> Nerden : İstanbuL
    Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 11/10/09
    Tuttuğu Takım Tuttuğu Takım : Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Tu192310
    <b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 786
    <b>Rep Gücü</b> Rep Gücü : 96282566
    <b>Başarı Puanu</b> Başarı Puanu : 21126

    Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Empty Geri: Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları)

    Mesaj tarafından KraL Salı Ara. 22, 2009 1:48 am

    HaŞr Suresİ


    --------------------------------------------------------------------------------

    59:1
    - Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah'ı tesbih etmektedir, O üstündür,
    hikmet sahibidir.

    59:2 - Ehl-i kitaptan inkar edenleri, ilk sürgünleri
    yurtlarından çıkaran O'dur. Siz onların çıkacaklarını sanmamıştınız. Onlar da
    kalelerinin, kendilerini Allah'tan koruyacağını sanmışlardı. Ama Allah'ın azabı,
    onlara beklemedikleri yerden geliverdi. O, yüreklerine korku düşürdü; öyle ki
    evlerini hem kendi elleriyle, hem de müminlerin elleriyle harap ediyorlardı. Ey
    akıl sahipleri! İbret alın.

    59:3 - Eğer Allah onlara sürgünü yazmamış
    olsaydı, elbette, onları dünyada başka şekilde cezalandıracaktı. Ahirette de
    onlar için ateş azabı vardır.

    59:4 - Bunun sebebi şudur: Onlar Allah'a
    ve Resulüne karşı geldiler; Kim Allah'a karşı gelirse Allah'ın azabı
    şiddetlidir.

    59:5 - Hurma ağaçlarından her hangi bir şey kesmeniz veya
    kökleri üzerinde bırakmanız hep Allah'ın izniyle ve O'nun, yoldan çıkanları
    cezalandırması içindir.

    59:6 - Allah'ın, onlardan peygamberine verdiği
    ganimetlere gelince siz onun üzerine ne at, ne de deve sürmediniz. Fakat Allah
    peygamberini, dilediği kimselerin üzerine salar. Allah her şeye kadirdir.


    59:7 - Allah'ın o kent halkından, Resulüne verdiği ganimetler, Allah'a,
    Resul'e, ona akrabalığı bulunanlara, yetimlere, yoksullara, yolcuya aittir. Ta
    ki içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir şey olmasın. Peygamber size
    ne verdiyse onu alın. Size neyi yasakladıysa ondan sakının ve Allah'tan korkun.
    Çünkü Allah'ın azabı şiddetlidir.

    59:8 - Bir de göç eden fakirlere
    aittir ki yurtlarından ve mallarından çıkarılmışlardır, Allah'ın lütuf ve
    rızasını ararlar; Allah'a ve Resulüne yardım ederler. İşte doğru olanlar
    onlardır.

    59:9 - Ve onlardan önce o yurda yerleşen imana sarılanlar
    kendilerine göç edip gelenleri severler ve onlara verilenlerden ötürü
    göğüslerinde bir ihtiyaç duymazlar. Kendilerinin ihtiyaçları olsa dahi, onları
    öz canlarına tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar
    umduklarına erenlerdir.

    59:10 - Onlardan sonra gelenler derler ki:
    "Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanan kardeşlerimizi bağışla, kalplerimizde
    inananlara karşı bir kin bırakma! Rabbimiz! Sen çok şefkatli, çok
    merhametlisin!"

    59:11 - Münafıkların, kitap ehlinden inkar eden
    dostlarına "Eğer siz yurdunuzdan çıkarılırsanız, mutlaka biz de sizinle beraber
    çıkarız sizin aleyhinizde kimseye asla uymayız. Eğer savaşa tutuşursanız,
    mutlaka yardım ederiz." dediklerini görmedin mi? Allah, onların yalancı
    olduklarına şahitlik eder.

    59:12 - Andolsun eğer onlar, çıkarılırsalar,
    onlarla beraber çıkmazlar; savaşa tutuşmuş olsalar, onlara yardım etmezler;
    yardım etseler bile arkalarını dönüp kaçarlar, sonra kendilerine de yardım
    edilmez.

    59:13 - Onların kalblerinde sizin korkunuz, Allah'ın
    korkusundan fazladır. Böyledir, çünkü onlar anlamayan bir topluluktur.


    59:14 - Onlar toplu olarak sizinle savaşamazlar, ancak, müstahkem
    şehirlerde yahut duvarların ardından (sizinle savaşmak isterler). Kendi
    aralarındaki çekişmeleri şiddetlidir. Sen onları toplu sanırsın, oysa onların
    kalbleri dağınıktır. Böyledir, çünkü onlar aklını kullanmayan bir topluluktur.


    59:15 - (Bu yahudilerin durumu) kendilerinden az önce, işlerinin
    günahını tatmış olan, ahirette de kendileri için acı bir azab bulunan kimselerin
    (Bedir'de cezalarını bulan putperestlerin) durumu gibidir.

    59:16 -
    (Yahudileri kandıran münafıkların durumu da) tıpkı şeytanın durumuna benzer ki
    insana "İnkâr et." dedi, (insan) inkar edince de: "Ben senden uzağım, ben
    âlemlerin Rabb'i Allah'tan korkarım!" dedi.

    59:17 - Nihayet ikisinin
    sonu, ebedi olarak ateşte oldu. Zalimlerin cezası budur.

    59:18 - Ey
    inananlar, Allah'tan korkun ve kişi, yarın için ne (yapıp) gönderdiğine baksın.
    Allah'tan korkun; çünkü Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.

    59:19 -
    Allah'ı unutup da Allah'ın da kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın
    onlar, yoldan çıkan kimselerdir.

    59:20 - Cehennem ehli ile cennet ehli
    bir olmaz. Cennet ehli kurtularak isteklerine erişenlerdir.

    59:21 - Biz
    bu Kur'ân'ı bir dağa indirseydik, Allah'ın korkusundan onu baş eğmiş, parça,
    parça olmuş görürdün. Bu misalleri düşünsünler diye insanlara veriyoruz.


    59:22 - O, öyle Allah'tır ki O'ndan başka tanrı yoktur. Görülmeyeni ve
    görüleni bilendir. O, esirgeyen bağışlayandır.

    59:23 - O, öyle bir
    Allah'tır ki, kendisinden başka hiçbir tanrı yoktur. O, mâlik ve sahiptir,
    münezzehtir, selâmet verendir, emniyete kavuşturandır, gözetip koruyandır,
    üstündür, istediğini zorla yaptıran, büyüklükte eşi olmayandır. Allah puta
    tapanların ortak koştukları şeylerden münezzehtir.

    59:24 - O, yaratan,
    var eden, varlıklara şekil veren Allah'tır. En güzel isimler O'nundur. Göklerde
    ve yerde olanlar O'nun şânını yüceltmektedirler. O, gâlib olan, her şeyi hikmeti
    uyarınca yapandır.
    KraL
    KraL
    AynenForum Yöneticisi
     AynenForum Yöneticisi


    <b>Yaşı</b> Yaşı : 36
    <b>Nerden</b> Nerden : İstanbuL
    Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 11/10/09
    Tuttuğu Takım Tuttuğu Takım : Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Tu192310
    <b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 786
    <b>Rep Gücü</b> Rep Gücü : 96282566
    <b>Başarı Puanu</b> Başarı Puanu : 21126

    Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Empty Geri: Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları)

    Mesaj tarafından KraL Salı Ara. 22, 2009 1:48 am

    MÜmtehİne Suresİ


    --------------------------------------------------------------------------------

    60:1
    - Ey inananlar! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olan kimseleri dost
    edinmeyin. Onlar size gelen gerçeği inkar ettikleri, Rabbiniz Allah'a
    inandığınızdan dolayı Resulü ve sizi (yurdunuzdan sürüp) çıkardıkları halde siz
    onlara sevgi ulaştırıyorsunuz. Eğer benim yolumda savaşmak ve benim rızamı
    kazanmak için çıktınızsa içinizde onlara sevgi mi gizliyorsunuz? Oysa ben sizin
    gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz her şeyi bilirim. Sizden kim bunu yaparsa doğru
    yoldan sapmış olur.

    60:2 - Şayet onlar sizi ele geçirirlerse, size
    düşman kesilecekler, size ellerini ve dillerini kötülükle uzatacaklardır. Zaten
    inkar edivermenizi istemektedirler.

    60:3 - Kıyamet günü yakınlarınız ve
    çocuklarınız size fayda vermezler. Çünkü Allah aranızı ayırır. Allah
    yaptıklarınızı görendir.

    60:4 - İbrahim'de ve onunla beraber
    bulunanlarda sizin için güzel bir misal vardır, onlar kavimlerine demişlerdi ki:
    "Biz sizden ve sizin Allah'tan başka taptıklarınızdan uzağız. Sizi tanımıyoruz.
    Siz bir tek Allah'a inanıncaya kadar sizinle bizim aramızda sürekli bir
    düşmanlık ve nefret belirmiştir." Yalnız İbrahim'in babasına: "Senin için
    mağfiret dileyeceğim, fakat senin için Allah'tan (gelecek) hiçbir şeyi
    (önlemeye) gücüm yetmez." demesi hariç. Rabbimiz! Yalnız sana dayandık, sana
    yöneldik. Dönüşümüz de ancak sanadır.

    60:5 - "Rabbimiz! Bizi inkar
    edenler için bir fitne kılma, (onlara mağlub etme!) bizi bağışla! Ey Rabbimiz!
    Yegane gâlib ve hikmet sahibi ancak sensin."

    60:6 - Andolsun, onlarda
    sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü arzulayanlara güzel bir örnek vardır. Kim
    yüz çevirirse şüphesiz Allah, zengindir, hamde layık olandır.

    60:7 -
    Olur ki Allah sizinle düşmanlarınız arasında yakında bir dostluk meydana
    getirir. Allah gücü yetendir. Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.


    60:8 - Allah sizi, din hakkında sizinle savaşmayan ve sizi
    yurtlarınızdan çıkarmayan kimselere iyilik etmekten, onlara adaletli
    davranmaktan men etmez. Çünkü Allah adalet yapanları sever.

    60:9 - Allah
    sizi, ancak sizinle din hakkında savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkaran ve
    çıkarılmanız için yardım eden kimselere dost olmaktan men eder. Kim onlarla dost
    olursa işte zalimler onlardır.

    60:10 - Ey iman edenler! Mümin kadınlar
    hicret ederek size geldiği zaman, onları imtihan edin. Allah onların imanlarını
    daha iyi bilir. Eğer siz de onların inanmış kadınlar olduğunu öğrenirseniz
    onları kâfirlere geri döndürmeyin. Bunlar onlara helal değildir. Onlar da
    bunlara helal olmazlar. Onların (kocalarının) sarfettiklerini (mehirleri) geri
    verin. Mehirlerini kendilerine verdiğiniz zaman onlarla evlenmenizde size bir
    günah yoktur. Kâfir kadınları nikâhınızda tutmayın, sarfettiğinizi isteyin.
    Onlar da sarfettiklerini istesinler. Allah'ın hükmü budur. Aranızda O, hükmeder,
    Allah bilendir, hikmet sahibidir.

    60:11 - Eğer eşlerinizden biri, sizden
    kâfirlere kaçar da siz de savaşta galip durumda olursanız, eşleri gitmiş
    olanlara ganimetten, harcadıkları kadar verin. İnandığınız Allah'a karşı
    gelmekten sakının.

    60:12 - Ey Peygamber! İnanmış kadınlar sana gelip
    Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık etmemeleri, zina etmemeleri,
    çocuklarını öldürmemeleri, elleri ile ayakları arasında bir iftira uydurup
    getirmemeleri, iyi bir işte sana karşı gelmemeleri hususunda sana bey'at
    ederlerse onların bey'atlarını al ve onlar için Allah'tan mağfiret dile.
    Şüphesiz Allah, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.

    60:13 - Ey
    inananlar, Allah'ın gazab ettiği kimselerle dostluk etmeyin. Kâfirler, mezarlık
    halkından nasıl ümidi kesmişse, onlar da ahiretten öyle ümidi kesmişlerdi.
    KraL
    KraL
    AynenForum Yöneticisi
     AynenForum Yöneticisi


    <b>Yaşı</b> Yaşı : 36
    <b>Nerden</b> Nerden : İstanbuL
    Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 11/10/09
    Tuttuğu Takım Tuttuğu Takım : Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Tu192310
    <b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 786
    <b>Rep Gücü</b> Rep Gücü : 96282566
    <b>Başarı Puanu</b> Başarı Puanu : 21126

    Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Empty Geri: Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları)

    Mesaj tarafından KraL Salı Ara. 22, 2009 1:48 am

    saf suresi


    --------------------------------------------------------------------------------

    61:1
    - Göklerdekilerin ve yerdekilerin hepsi Allah'ı tesbih eder. O, üstündür, hikmet
    sahibidir.

    61:2 - Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyi niçin
    söylüyorsunuz?

    61:3 - Yapmayacağınızı söylemeniz, Allah yanında şiddetli
    bir buğza sebeb olur.

    61:4 - Allah, kendi yolunda kenetlenmiş bir duvar
    gibi saf bağlayarak savaşanları sever.

    61:5 - Bir zaman Musa, kavmine:
    "Ey kavmim! Benim, Allah'ın size gönderdiği elçisi olduğumu bildiğiniz halde
    niçin beni incitiyorsunuz?" demişti. Onlar eğrilince, Allah da kalblerini
    eğriltti. Allah fasıkları doğru yola iletmez.

    61:6 - Meryem oğlu İsa da:
    "Ey İsrailoğulları! ben size Allah'ın elçisiyim. benden önce gelen Tevrat'ı
    doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmed adında bir peygamberi müjdeleyici
    olarak (geldim)." demişti. Fakat onlara apaçık delillerle gelince "Bu, apaçık
    bir büyüdür." dediler.

    61:7 - İslâm'a davet olunduğu halde Allah üzerine
    yalan uydurandan daha zalim kim olabilir? Allah zalim toplumu doğru yola
    iletmez.

    61:8 - Ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar.
    Halbuki kâfirler hoş görmese de Allah nurunu tamamlayacaktır.

    61:9 - O,
    Resulünü hidayet ve hak dinle gönderdi ki, müşrikler istemese de onu, bütün
    dinlerin üstüne çıkarsın.

    61:10 - Ey İman edenler! Sizi acı bir azabdan
    kurtaracak ticareti size göstereyim mi?

    61:11 - Allah'a ve Resulüne
    inanırsınız, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda savaşırsınız. Eğer
    bilirseniz sizin için en iyisi budur.

    61:12 - (Eğer böyle yaparsanız
    Allah) sizin günahlarınızı bağışlar ve sizi altlarından ırmaklar akan
    cennetlere, Adn cennetlerinde hoş yerlere koyar. İşte büyük kurtuluş budur.


    61:13 - Seveceğiniz bir şey daha var: Allah'tan yardım ve yakın bir
    fetih.. Müminleri müjdele.

    61:14 - Ey inananlar, Allah'ın yardımcıları
    olun. Nitekim Meryem oğlu İsa da havarilere: "Allah'a (giden yolda) benim
    yardımcılarım kimdir?" demişti. Havariler: "Allah (yolun)un yardımcıları biziz."
    dediler. İsrail oğullarından bir zümre inandı, bir zümre inkar etti. Biz de
    inananları, düşmanlarına karşı destekledik, onlar üstün geldiler
    KraL
    KraL
    AynenForum Yöneticisi
     AynenForum Yöneticisi


    <b>Yaşı</b> Yaşı : 36
    <b>Nerden</b> Nerden : İstanbuL
    Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 11/10/09
    Tuttuğu Takım Tuttuğu Takım : Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Tu192310
    <b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 786
    <b>Rep Gücü</b> Rep Gücü : 96282566
    <b>Başarı Puanu</b> Başarı Puanu : 21126

    Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Empty Geri: Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları)

    Mesaj tarafından KraL Salı Ara. 22, 2009 1:48 am

    münafikun suresi


    --------------------------------------------------------------------------------

    63:1
    - Münafıklar sana geldikleri vakit: "Şahitlik ederiz ki sen muhakkak Allah'ın
    elçisisin." derler. Senin mutlaka kendisinin elçisi olduğunu Allah bilir ve
    Allah münafıkların yalancı olduklarına şahitlik eder.

    63:2 - Yeminlerini
    kalkan yapıp (insanları) Allah'ın yolundan çevirdiler. Onların yaptıkları ne
    kötüdür!

    63:3 - Bunun sebebi şudur: Onlar inandılar, sonra inkar
    ettiler, bu yüzden kalblerinin üzeri mühürlendi. Artık onlar anlamazlar.


    63:4 - Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider, konuşurlarsa
    sözlerini dinlersin. Onlar sanki dayanmış keresteler gibidirler. Her gürültüyü
    kendi aleyhlerine sanırlar. Onlar düşmandır, onlardan sakın. Allah onları
    kahretsin! Nasıl olup da döndürülüyorlar?

    63:5 - Onlara: "Gelin,
    Allah'ın Resulü sizin için mağfiret dilesin." denildiği zaman başlarını
    çevirirler ve onların, büyüklük taslayarak yüz çevirdiklerini görürsün.


    63:6 - Onlara mağfiret dilesen de, dilemesen de onlar için birdir. Allah
    onları bağışlamayacaktır. Çünkü Allah, yoldan çıkmış bir toplumu yola iletmez.


    63:7 - Onlar öyle kimselerdir ki: "Allah'ın elçisinin yanında
    bulunanları beslemeyin ki dağılıp gitsinler." diyorlar. Oysa göklerin ve yerin
    hazineleri Allah'ındır, fakat münafıklar anlamazlar.

    63:8 - Diyorlar ki:
    "Andolsun, eğer Medine'ye dönersek, daha üstün olan, daha alçak olanı oradan
    mutlaka çıkaracaktır." Üstünlük, ancak Allah'a, O'nun elçisine ve müminlere
    mahsustur. Fakat münafıklar bilmezler.

    63:9 - Ey İnananlar! Mallarınız
    ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar
    ziyana uğrayanlardır.

    63:10 - Birinize ölüm gelip de: "Rabbim, beni
    yakın bir süreye kadar erteleseydin de sadaka verip iyilerden olsaydım!"
    demesinden önce, size verdiğimiz rızıktan (Allah) için harcayın.

    63:11 -
    Allah süresi geldiği zaman hiç bir canı ertelemez. Allah yaptıklarınızdan
    haberdardır.
    KraL
    KraL
    AynenForum Yöneticisi
     AynenForum Yöneticisi


    <b>Yaşı</b> Yaşı : 36
    <b>Nerden</b> Nerden : İstanbuL
    Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 11/10/09
    Tuttuğu Takım Tuttuğu Takım : Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Tu192310
    <b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 786
    <b>Rep Gücü</b> Rep Gücü : 96282566
    <b>Başarı Puanu</b> Başarı Puanu : 21126

    Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Empty Geri: Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları)

    Mesaj tarafından KraL Salı Ara. 22, 2009 1:49 am

    tegabun suresi


    --------------------------------------------------------------------------------

    64:1
    - Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ı tesbih eder. Mülk O'nundur, hamd
    O'nadır. Her şeye gücü yeten O'dur.

    64:2 - Sizi O yarattı. Kiminiz
    kâfirdir, kiminiz mümin. Allah yaptıklarınızı görmektedir.

    64:3 - Zira
    gökleri ve yeri hak ile yarattı. Sizi şekillendirdi ve şekillerinizi de güzel
    yaptı. Dönüş ancak O'nadır.

    64:4 - Göklerde ve yerde olanları,
    gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz şeyleri bilir. Allah, göğüslerin özünü bilir.


    64:5 - Önceden inkâr edenlerin haberi size gelmedi mi? (Onlar) işlerinin
    vebalini tattılar ve onlar için acı bir azap vardır.

    64:6 - Böyledir,
    çünkü onlara peygamberleri, açık deliller getirirlerdi, fakat onlar: "Bir insan
    mı bize yol gösterecek?" dediler ve yüz çevirdiler. Allah da muhtaç olmadığını
    gösterdi. Allah zengindir, övülmeye lâyıktır.

    64:7 - İnkâr edenler,
    katiyyen diriltilmeyeceklerini sandılar. De ki: "Hayır! Rabbim hakkı için
    mutlaka diriltileceksiniz, sonra yaptıklarınız size haber verilecektir. Bu,
    Allah'a göre kolaydır".

    64:8 - Artık Allah'a, Resulüne ve indirdiğimiz
    nura (Kur'ân'a) inanın. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

    64:9 -
    Toplanma günü için sizi topladığı zaman var ya, işte o gün, kimin aldandığının
    açığa çıkacağı aldanma günüdür. Kim Allah'a inanır ve yararlı iş yaparsa, Allah
    onun kötülüklerini örter ve onu, içinde ebedi kalacakları, altlarından ırmaklar
    akan cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş budur.

    64:10 - İnkâr eden ve
    âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar cehennem ehlidirler. Orada ebedi
    kalacaklardır. Ne kötü gidilecek yerdir orası!

    64:11 - Allah'ın izni
    olmayınca hiç bir musibet isabet etmez. Kim Allah'a inanırsa, Allah onun kalbini
    doğruya götürür. Allah her şeyi bilendir.

    64:12 - Allah'a itaat edin,
    Peygamber'e de itaat edin. Yüz çevirirseniz bilin ki, elçimize düşen apaçık bir
    duyurmadır.

    64:13 - Allah ki O'ndan başka tanrı yoktur. Müminler Allah'a
    dayansınlar.

    64:14 - Ey iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan
    size düşman olanlar da vardır. Onlardan sakının. Ama affeder, kusurlarını
    başlarına kakmaz, hoş görür ve bağışlarsanız, bilin ki Allah çok bağışlayan çok
    merhamet edendir.

    64:15 - Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için
    bir imtihandır. Büyük mükafat ise Allah'ın yanındadır.

    64:16 - O halde
    gücünüzün yettiği kadar Allah'tan korkun, dinleyin, itaat edin, kendi
    iyiliğinize olarak harcayın. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar
    kurtuluşa erenlerdir.

    64:17 - Eğer Allah'a güzel bir borç verirseniz,
    Allah onu sizin için kat kat yapar ve sizi bağışlar. Allah çok mükafat verendir,
    halimdir.

    64:18 - Görünmeyeni ve görüneni bilendir. Üstündür, hikmet
    sahibidir.
    KraL
    KraL
    AynenForum Yöneticisi
     AynenForum Yöneticisi


    <b>Yaşı</b> Yaşı : 36
    <b>Nerden</b> Nerden : İstanbuL
    Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 11/10/09
    Tuttuğu Takım Tuttuğu Takım : Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Tu192310
    <b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 786
    <b>Rep Gücü</b> Rep Gücü : 96282566
    <b>Başarı Puanu</b> Başarı Puanu : 21126

    Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Empty Geri: Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları)

    Mesaj tarafından KraL Salı Ara. 22, 2009 1:49 am

    tegabun suresi


    --------------------------------------------------------------------------------

    64:1
    - Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ı tesbih eder. Mülk O'nundur, hamd
    O'nadır. Her şeye gücü yeten O'dur.

    64:2 - Sizi O yarattı. Kiminiz
    kâfirdir, kiminiz mümin. Allah yaptıklarınızı görmektedir.

    64:3 - Zira
    gökleri ve yeri hak ile yarattı. Sizi şekillendirdi ve şekillerinizi de güzel
    yaptı. Dönüş ancak O'nadır.

    64:4 - Göklerde ve yerde olanları,
    gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz şeyleri bilir. Allah, göğüslerin özünü bilir.


    64:5 - Önceden inkâr edenlerin haberi size gelmedi mi? (Onlar) işlerinin
    vebalini tattılar ve onlar için acı bir azap vardır.

    64:6 - Böyledir,
    çünkü onlara peygamberleri, açık deliller getirirlerdi, fakat onlar: "Bir insan
    mı bize yol gösterecek?" dediler ve yüz çevirdiler. Allah da muhtaç olmadığını
    gösterdi. Allah zengindir, övülmeye lâyıktır.

    64:7 - İnkâr edenler,
    katiyyen diriltilmeyeceklerini sandılar. De ki: "Hayır! Rabbim hakkı için
    mutlaka diriltileceksiniz, sonra yaptıklarınız size haber verilecektir. Bu,
    Allah'a göre kolaydır".

    64:8 - Artık Allah'a, Resulüne ve indirdiğimiz
    nura (Kur'ân'a) inanın. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

    64:9 -
    Toplanma günü için sizi topladığı zaman var ya, işte o gün, kimin aldandığının
    açığa çıkacağı aldanma günüdür. Kim Allah'a inanır ve yararlı iş yaparsa, Allah
    onun kötülüklerini örter ve onu, içinde ebedi kalacakları, altlarından ırmaklar
    akan cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş budur.

    64:10 - İnkâr eden ve
    âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar cehennem ehlidirler. Orada ebedi
    kalacaklardır. Ne kötü gidilecek yerdir orası!

    64:11 - Allah'ın izni
    olmayınca hiç bir musibet isabet etmez. Kim Allah'a inanırsa, Allah onun kalbini
    doğruya götürür. Allah her şeyi bilendir.

    64:12 - Allah'a itaat edin,
    Peygamber'e de itaat edin. Yüz çevirirseniz bilin ki, elçimize düşen apaçık bir
    duyurmadır.

    64:13 - Allah ki O'ndan başka tanrı yoktur. Müminler Allah'a
    dayansınlar.

    64:14 - Ey iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan
    size düşman olanlar da vardır. Onlardan sakının. Ama affeder, kusurlarını
    başlarına kakmaz, hoş görür ve bağışlarsanız, bilin ki Allah çok bağışlayan çok
    merhamet edendir.

    64:15 - Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için
    bir imtihandır. Büyük mükafat ise Allah'ın yanındadır.

    64:16 - O halde
    gücünüzün yettiği kadar Allah'tan korkun, dinleyin, itaat edin, kendi
    iyiliğinize olarak harcayın. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar
    kurtuluşa erenlerdir.

    64:17 - Eğer Allah'a güzel bir borç verirseniz,
    Allah onu sizin için kat kat yapar ve sizi bağışlar. Allah çok mükafat verendir,
    halimdir.

    64:18 - Görünmeyeni ve görüneni bilendir. Üstündür, hikmet
    sahibidir.
    KraL
    KraL
    AynenForum Yöneticisi
     AynenForum Yöneticisi


    <b>Yaşı</b> Yaşı : 36
    <b>Nerden</b> Nerden : İstanbuL
    Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 11/10/09
    Tuttuğu Takım Tuttuğu Takım : Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Tu192310
    <b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 786
    <b>Rep Gücü</b> Rep Gücü : 96282566
    <b>Başarı Puanu</b> Başarı Puanu : 21126

    Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Empty Geri: Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları)

    Mesaj tarafından KraL Salı Ara. 22, 2009 1:49 am

    tahrim suresi


    --------------------------------------------------------------------------------

    66:1
    - Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını arayarak Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi
    niçin sen kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan çok esirgeyendir.


    66:2 - Allah size yeminlerinizi çözmeyi meşrû kılmıştır. Allah sizin
    sahibinizdir. O bilendir, hikmetle yönetendir.

    66:3 - Peygamber,
    eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti. Fakat eşi, o sözü başkalarına
    haber verip Allah da bunu Peygamber'e açıklayınca, Peygamber (eşine) bir kısmını
    bildirmiş bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber bunu ona haber verince eşi:
    "Bunu sana kim söyledi?" dedi. Peygamber "Bilen, her şeyden haberi olan Allah
    bana söyledi." dedi.

    66:4 - Eğer ikiniz de Allah'a tevbe ederseniz ne
    iyi, çünkü kalpleriniz eğildi. Ve eğer Peygamber'e karşı birbirinize arka
    olursanız (bilin ki) onun dostu ve yardımcısı Allah, Cibrîl ve müminlerin
    iyileridir. Bunun ardından melekler de ona arkadır.

    66:5 - Eğer o sizi
    boşarsa belki de Rabbi ona, sizden daha hayırlı, kendisini Allah'a teslim eden,
    inanan, gönülden itaat eden, tevbe eden, oruç tutan dul ve bakire eşler verir.


    66:6 - Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi bir ateşten koruyun ki onun
    yakıtı insanlar ve taşlardır. Onun başında gayet katı, şiddetli, Allah'ın
    kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildikleri şeyi yapan melekler
    vardır.

    66:7 - (İnkâr edenlere): "Ey kâfirler! Bugün özür dilemeyin. Siz
    ancak işlediklerinizin cezasını çekeceksiniz." (denilir.)

    66:8 - Ey iman
    edenler! Samimi bir tevbe ile Allah'a dönün. Umulur ki Rabbiniz sizin
    kötülüklerinizi örter, Peygamber'i ve onunla birlikte iman edenleri
    utandırmayacağı günde Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar.
    Çünkü onların nurları, önlerinde ve yanlarında koşar da, "Ey Rabbimiz! Nurumuzu
    tamamla, bizi bağışla, çünkü sen her şeye kâdirsin." derler.

    66:9 - Ey
    Peygamber! Kâfirler ve münafıklarla savaş, onlara karşı sert davran. Onların
    varacağı yer cehennemdir. O gidilecek yer, ne de kötüdür!

    66:10 - Allah,
    inkâr edenlere, Nuh'un karısı ile Lut'un karısını misal verdi. Bu ikisi,
    kullarımızdan iki salih kulun (nikahı) altında idiler, onlara hıyanet ettiler.
    (Kocaları,) Allah'tan hiçbir şeyi onlardan savamadı. (Onlara): "Haydi girenlerle
    birlikte siz de ateşe girin!" denildi.

    66:11 - Allah, inananlara da
    Firavun'un karısını örnek gösterdi. O şöyle demişti: "Rabbim! Bana yanında
    cennetin içinde bir ev yap, beni Firavun'dan ve onun (kötü) işinden kurtar. Ve
    beni şu zalim toplumdan kurtar!"

    66:12 - Irzını korumuş olan, İmrân kızı
    Meryem'i de Allah örnek gösterdi. Biz, ona ruhumuzdan üfledik ve Rabbinin
    sözlerini ve kitaplarını tasdik etti. O, gönülden itaat edenlerdendi.
    KraL
    KraL
    AynenForum Yöneticisi
     AynenForum Yöneticisi


    <b>Yaşı</b> Yaşı : 36
    <b>Nerden</b> Nerden : İstanbuL
    Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 11/10/09
    Tuttuğu Takım Tuttuğu Takım : Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Tu192310
    <b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 786
    <b>Rep Gücü</b> Rep Gücü : 96282566
    <b>Başarı Puanu</b> Başarı Puanu : 21126

    Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Empty Geri: Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları)

    Mesaj tarafından KraL Salı Ara. 22, 2009 1:49 am

    MÜlk Suresİ


    --------------------------------------------------------------------------------

    67:1
    - Mutlak hükümranlık elinde bulunan Allah, yüceler yücesidir ve O'nun her şeye
    gücü yeter.

    67:2 - O, hanginizin daha güzel iş yapacağınızı denemek için
    ölümü ve hayatı yarattı. O, üstündür, bağışlayandır.

    67:3 - O, yedi
    göğü, birbiri üzerine yarattı. Rahmân'ın yaratmasında bir aykırılık, uygunsuzluk
    görmezsin. Gözünü döndür de bak, bir bozukluk görüyor musun?

    67:4 -
    Sonra gözünü tekrar tekrar döndür (bak). Göz (aradığı bozukluğu bulmaktan) âciz
    ve bitkin halde sana dönecektir.

    67:5 - Andolsun biz, en yakın göğü
    kandillerle donattık ve onları, şeytanlar için taşlamalar yaptık. Ve onlar için
    alevli ateş azabını hazırladık.

    67:6 - Rablerini inkâr edenler için
    cehennem azabı vardır. Ne kötü gidilecek yerdir o!

    67:7 - Oraya
    atıldıklarında, onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler.

    67:8 - Az
    daha öfkeden çatlayacak. Her ne zaman oraya bir topluluk atılsa, onun bekçileri
    onlara: "Size korkutucu bir peygamber gelmemiş miydi?" diye sorarlar.


    67:9 - Derler: "Evet, bize uyarıcı geldi ama biz yalanladık ve Allah
    hiçbir şey indirmedi, siz ancak büyük bir sapıklık içindesiniz." dedik.


    67:10 - Ve derler ki: "Eğer biz dinleseydik, yahut düşünüp anlasaydık şu
    çılgın ateşin halkı arasında bulunmazdık!"

    67:11 - Böylece günahlarını
    itiraf ederler. (Artık) o çılgın ateş halkı (Allah'ın rahmetinden) uzak
    olsunlar!

    67:12 - Fakat daha görmeden Rablerinden korkanlar var ya, işte
    onlar için bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır.

    67:13 - Sözünüzü
    ister gizleyin, ister açığa vurun; bilin ki, O, göğüslerin özünü bilir.


    67:14 - Hiç yaratan bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir ve
    her şeyden haberdardır.

    67:15 - O size yeri boyun eğer kıldı. Haydi onun
    omuzlarında (dağlarında, tepelerinde) yürüyün ve Allah'ın rızkından yeyin. Dönüş
    ancak O'nadır.

    67:16 - Her şeyi kuşatmış olan Allah ın yeri sizinle
    birlikte göçürüvermesinden eminmisiniz? O zaman yer çalkalanıyordur.


    67:17 - Yoksa siz, gökte olanın üzerinize taş yağdıran bir kasırga
    göndermeyeceğinden emin misiniz? Tehdidim nasılmış bileceksiniz.

    67:18 -
    Andolsun, onlardan öncekiler de yalanladılar. Ama beni inkâr nasıl oldu?


    67:19 - Üstlerinde kanatlarını açıp yumarak uçan kuşları görmüyorlar mı?
    Onları Rahmân'dan başkası tutmuyor. Doğrusu O, her şeyi görmektedir.


    67:20 - Rahmân olan Allah'a karşı şu size yardım edecek askerleriniz
    hani kimlerdir? İnkârcılar, ancak derin bir gaflet içinde bulunmaktadırlar.


    67:21 - Allah size verdiği rızkı kesiverse, size rızık verecek olabilen
    kimdir? Hayır, onlar azgınlık ve nefrette direnip durmaktadırlar.

    67:22
    - Şimdi yüz üstü kapanarak yürüyen mi doğru gider, yoksa dosdoğru yolda yürüyen
    mi?

    67:23 - De ki: "Sizi yaratan, size kulaklar gözler ve gönüller veren
    O'dur. Ne kadar az şükrediyorsunuz!"

    67:24 - De ki: "Sizi yerden üreten
    O'dur ve O'na toplanıp götürüleceksiniz."

    67:25 - (Onlar): "Doğru iseniz
    bu tehdit ne zaman olacak?" diyorlar

    67:26 - De ki: "(O'na ait) bilgi,
    Allah'ın yanındadır. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım."

    67:27 - Onu yakın
    görünce inkâr edenlerin yüzleri kötüleşti. Ve: "İşte çağırıp durduğunuz şey
    budur!" dendi.

    67:28 - De ki: "Baksanıza, eğer Allah beni ve benimle
    beraber olanları öldürse, yahut bize merhamet etse, kâfirleri acı bir azabdan
    kim kurtarabilir?

    67:29 - De ki: "O çok merhametlidir. O'na inanmış,
    O'na dayanmışızdır. Yakında kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu
    bileceksiniz."

    67:30 - De ki: "Baksanıza, eğer suyunuz çekilse, size kim
    bir akarsu getirebilir?"
    KraL
    KraL
    AynenForum Yöneticisi
     AynenForum Yöneticisi


    <b>Yaşı</b> Yaşı : 36
    <b>Nerden</b> Nerden : İstanbuL
    Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 11/10/09
    Tuttuğu Takım Tuttuğu Takım : Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Tu192310
    <b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 786
    <b>Rep Gücü</b> Rep Gücü : 96282566
    <b>Başarı Puanu</b> Başarı Puanu : 21126

    Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Empty Geri: Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları)

    Mesaj tarafından KraL Salı Ara. 22, 2009 1:49 am

    Kalem Suresİ


    --------------------------------------------------------------------------------

    68:1
    - Nûn, Kaleme ve yazdıklarına andolsun.

    68:2 - Sen Rabbinin nimetiyle
    mecnun değilsin.

    68:3 - Kuşkusuz senin için tükenmez bir ecir var.


    68:4 - Sen elbette yüce bir ahlak üzeresin.

    68:5 - Sen de
    göreceksin, onlar da görecek.

    68:6 - Hanginizde imiş o fitne ve cinnet.


    68:7 - Doğrusu Rabbin, yolundan sapanı en iyi bilendir. Hidayete ereni
    de en iyi bilen O'dur.

    68:8 - O halde, yalanlayıcılara itaat etme.


    68:9 - Onlar istediler ki yumuşak davranasın da onlar da sana yumuşak
    davransınlar.

    68:10 - Şunların hiçbirine boyun eğme: Yemin edip duran
    aşağılık,

    68:11 - Daima kusur arayıp kınayan, hep lâf götürüp getiren,


    68:12 - Hayra engel olan, saldırgan, günahkâr,

    68:13 - Kaba ve
    haşin, sonra da kötülükle damgalı,

    68:14 - Mal ve oğulları var diye
    (böyle davranır).

    68:15 - Kendisine âyetlerimiz okunduğunda: "Eskilerin
    masalları" der.

    68:16 - Yakında biz onu hortumunun (burnunun) üzerinden
    damgalayacağız.

    68:17 - Biz onlara da belâ verdik, bahçe sahiplerine
    verdiğimiz gibi. Hani onlar sabah olunca bahçeyi mutlaka devşireceklerine yemin
    etmişlerdi.

    68:18 - İstisna da etmiyorlardı ("inşaallah" demiyorlardı).


    68:19 - Fakat onlar uyurken dolaşıcı bir belâ onu sardı da,


    68:20 - Bahçe simsiyah kesiliverdi.

    68:21 - Derken sabahleyin
    birbirlerine seslendiler:

    68:22 - "Haydi, devşirecekseniz erkenden
    ekininize gidin" diye.

    68:23 - Derken fırladılar, aralarında
    fısıldaşıyorlardı.

    68:24 - "Sakın bugün hiçbir yoksul bahçeye girip
    yanınıza sokulmasın" diyorlardı.

    68:25 - (Zanlarınca yoksulları)
    engellemeye güçleri yeterek erkenden gittiler.

    68:26 - Fakat bahçeyi
    gördüklerinde: "Biz herhalde yanlış gelmişiz" dediler .

    68:27 - "Yok,
    biz mahrum edilmişiz." (dediler).

    68:28 - İçlerinde en makul olanı şöyle
    dedi: "Ben size Rabbinizi tesbih etsenize dememiş miydim?"

    68:29 -
    "Rabbimizi tesbih ederiz, doğrusu biz zalimler imişiz." (dediler).

    68:30
    - Ardından suçu birbirlerine yüklemeye başladılar.

    68:31 - Yazıklar
    olsun bize, dediler, biz azgınlarmışız.

    68:32 - Ola ki Rabbimiz bize
    onun yerine daha hayırlısını verir. Biz Rabbimize yönelir, ondan umarız.


    68:33 - İşte azap böyledir. Elbette ahiret azabı daha büyüktür. Fakat
    bilselerdi.

    68:34 - Kuşkusuz korunanlar için de, Rableri katında
    nimetleri bol bahçeler vardır.

    68:35 - Öyle ya, teslimiyet gösterenleri
    suçlular gibi tutar mıyız hiç?

    68:36 - Neyiniz var, nasıl hüküm
    veriyorsunuz?

    68:37 - Yoksa size ait bir kitap var da onda mı
    okuyorsunuz?

    68:38 - O kitapta, "beğendiğiniz her şey sizindir" diye mi
    yazılı?

    68:39 - Yoksa, "ne hükmederseniz mutlaka sizindir" diye sizin
    lehinize olarak tarafımızdan verilmiş, kıyamet gününe kadar geçerli kesin sözler
    mi var?

    68:40 - Sor bakalım onlara, içlerinden ona kefil hangisi?


    68:41 - Yoksa ortakları mı var onların? Doğru iseler ortaklarını
    getirsinler.

    68:42 - O gün işler zorlaşır ve secdeye davet edilirler.
    Fakat güç yetiremezler.

    68:43 - Gözleri düşük bir halde kendilerini bir
    zillet kaplar. Oysa onlar sapasağlam iken de secdeye davet ediliyorlardı.


    68:44 - Bu sözü yalanlayanı bana bırak. Onları bilmedikleri yönden
    derece derece azaba yaklaştıracağız.

    68:45 - Onlara mühlet veriyorum.
    Doğrusu benim tuzağım sağlamdır.

    68:46 - Yoksa onlardan bir ücret
    istiyorsun da bu yüzden onlar ağır bir borç altında mı kalıyorlar?

    68:47
    - Yoksa gayb onların yanlarında da onlar mı yazıyorlar?

    68:48 - Rabbinin
    hükmüne sabret, balık sahibi gibi olma. Hani o öfkeye boğulmuş da nida etmişti.


    68:49 - Rabbinden bir nimet yetişmiş olmasaydı, elbette kınanacak bir
    halde ıssız bir diyara atılacaktı.

    68:50 - Fakat Rabbi onu seçti de
    iyilerden kıldı.
    68:51 - O kafirler Kur'ân'ı işittikleri zaman neredeyse
    seni gözleri ile devireceklerdi. Bir de durmuşlar "o bir deli" diyorlar.


    68:52 - Halbuki o âlemler için bir öğüttür.
    KraL
    KraL
    AynenForum Yöneticisi
     AynenForum Yöneticisi


    <b>Yaşı</b> Yaşı : 36
    <b>Nerden</b> Nerden : İstanbuL
    Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 11/10/09
    Tuttuğu Takım Tuttuğu Takım : Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Tu192310
    <b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 786
    <b>Rep Gücü</b> Rep Gücü : 96282566
    <b>Başarı Puanu</b> Başarı Puanu : 21126

    Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Empty Geri: Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları)

    Mesaj tarafından KraL Salı Ara. 22, 2009 1:49 am

    Hakka Suresİ


    --------------------------------------------------------------------------------

    69:1
    - (Gerçekleşecek) Kıyamet!

    69:2 - Nedir, o Kıyamet?

    69:3 -
    Gerçekleşenin (Kıaymetin) ne olduğunu sen nerden bileceksin?

    69:4 -
    Semûd ve Âd, kapılarını çalacak olan o felaketi yalan saymışlardı.

    69:5
    - Semûd kavmi korkunç bir sesle yok edildi.

    69:6 - Â d kavmi ise
    gürültülü ve azgın bir fırtına ile yok edildiler.

    69:7 - Allah o
    fırtınayı üzerlerine yedi gece sekiz gündüz musallat etmişti. Öyle ki, o kavmi
    içi boş hurma kütükleri gibi oracıkta yere serilmiş halde görürdün.

    69:8
    - Bak şimdi görebilir misin onlardan bir kalıntı?

    69:9 - Firavun, ondan
    öncekiler ve altı üstüne getirilen beldeler de hep o hatayı işleyegeldiler.


    69:10 - Hep Rablerinin elçilerine karşı geldiler. O da onları pek
    şiddetli bir şekilde yakalayıverdi.

    69:11 - Kuşkusuz, sular kabarınca
    sizi gemide biz taşıdık.

    69:12 - Onu size bir ibret yapalım ve belleyici
    kulaklar bellesin diye.

    69:13 - Sûr'a bir tek üfleme üflendiği,


    69:14 - Arz ve dağlar yerlerinden kaldırılıp şiddetle birbirine
    çarpılarak darmadağın olduğu zaman,

    69:15 - İşte o gün olacak olur.


    69:16 - O gün gök yarılmış, sarkmıştır.

    69:17 - Melekler de onun
    etrafındadır, O gün Rabbinin Arşını bunların da üstünde sekiz melek yüklenir.


    69:18 - O gün (hesap için Allah'a) arz olunursunuz, öyle ki gizli bir
    haliniz kalmaz.

    69:19 - Kitabı sağından verilen, "alın okuyun
    kitabımı.."

    69:20 - "Çünkü ben hesabıma kavuşacağımı sezmiştim" der.


    69:21 - Artık o hoşnut bir hayattadır.

    69:22 - Yüksek bir
    cennettedir.

    69:23 - Ki o cennetin meyveleri sarkmıştır.

    69:24 -
    "Geçmiş günlerde yaptığınız işlerden ötürü afiyetle yeyin, için." (denir).


    69:25 - Kitabı sol tarafından verilen ise der ki: "Keşke kitabım
    verilmeseydi de,

    69:26 - Hesabımın ne olduğunu bilmeseydim,


    69:27 - Ne olurdu o ölüm, iş bitirici olsaydı.

    69:28 - Malım
    bana hiç fayda vermedi.

    69:29 - Gücüm de benden yok olup gitti."


    69:30 - (Zebanilere şöyle denir): "Onu yakalayın da bağlayın."


    69:31 - "Sonra cehenneme atın onu."

    69:32 - "Sonra da boyu
    yetmiş arşın zincir içerisinde onu oraya sokun."

    69:33 - Çünkü o, büyük
    Allah'a inanmıyordu.

    69:34 - Yoksula yedirmeye teşvik etmiyordu.


    69:35 - Bu sebeple bugün burada onun candan bir dostu yoktur.


    69:36 - Bir irinden başka yiyecek de yok.

    69:37 - Onu
    günahkârlardan başkası yemez.

    69:38 - Andolsun gördüklerinize,


    69:39 - Ve görmediklerinize..

    69:40 - Kuşkusuz Kur'ân, şerefli
    bir peygamberin (Allah'tan) getirdiği sözdür.

    69:41 - O bir şair sözü
    değildir, siz çok az inanıyorsunuz.

    69:42 - Bir kâhin sözü de değildir,
    ne de az düşünüyorsunuz!

    69:43 - O, âlemlerin Rabbi tarafından
    indirilmedir.

    69:44 - O, bize isnâden bazı sözler uydurmaya kalkışsaydı,


    69:45 - Elbette biz onu bundan dolayı kuvvetle yakalardık.

    69:46
    - Sonra da onun şah damarını keser atardık.

    69:47 - O vakit sizden
    hiçbiriniz ona siper de olamazdınız.

    69:48 - O hiç kuşkusuz, takva
    sahipleri için unutulmayacak bir öğüttür .

    69:49 - Bununla beraber biz
    biliyoruz ki sizden inanmayanlar var.

    69:50 - Kuşkusuz bu Kur'ân
    kafirler için bir pişmanlık vesilesidir.
    69:51 - Gerçekten o, şüphe götürmez
    bir bilgidir.

    69:52 - O halde, haydi tesbih et Rabbinin yüce ismiyle.
    KraL
    KraL
    AynenForum Yöneticisi
     AynenForum Yöneticisi


    <b>Yaşı</b> Yaşı : 36
    <b>Nerden</b> Nerden : İstanbuL
    Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 11/10/09
    Tuttuğu Takım Tuttuğu Takım : Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Tu192310
    <b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 786
    <b>Rep Gücü</b> Rep Gücü : 96282566
    <b>Başarı Puanu</b> Başarı Puanu : 21126

    Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Empty Geri: Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları)

    Mesaj tarafından KraL Salı Ara. 22, 2009 1:50 am

    Mearİc Suresİ


    --------------------------------------------------------------------------------

    70:1
    - Bir isteyen, olacak azabı istedi.

    70:2 - Kâfirler için onu savacak
    yok.

    70:3 - O, derece ve makamların sahibi Allah'tandır.

    70:4 -
    Melekler ve Ruh miktarı ellibin yıl süren bir gün içinde ona çıkar.

    70:5
    - O halde güzel bir sabır ile sabret.

    70:6 - Çünkü onlar onu uzak
    görürler.

    70:7 - Biz ise onu yakın görüyoruz.

    70:8 - O gün gök
    erimiş bir maden gibi olur.

    70:9 - Dağlar da atılmış renkli yün gibi
    olur.

    70:10 - Dost dostun halini soramaz.

    70:11 - Birbirlerine
    gösterilirler. Suçlu o günün azabından kurtulmak için fidye vermek ister;
    oğullarını,

    70:12 - Eşini ve kardeşini,

    70:13 - Kendisini
    barındıran, içinde yetiştiği tüm ailesini,

    70:14 - Ve yeryüzünde
    bulunanların hepsini ki, tek kendini kurtarabilsin.

    70:15 - Hayır, o
    alevlenen bir ateştir.

    70:16 - Derileri kavurur, soyar.

    70:17 -
    Çağırır, sırtını dönüp gideni,

    70:18 - Mal toplayıp kasada yığanı,


    70:19 - Doğrusu insan dayanıksız ve huysuz yaratılmıştır.

    70:20
    - Kendisine kötülük dokundu mu sızlanır.

    70:21 - Kendisine hayır dokundu
    mu cimrilik eder.

    70:22 - Ancak namaz kılanlar bunun dışındadır.


    70:23 - Onlar ki namazlarını sürekli kılarlar.

    70:24 - Onların
    mallarında belli bir hak vardır,

    70:25 - Hem isteyen için, hem de
    istemekten utanan yoksul için.

    70:26 - Onlar ki ceza gününü tasdik
    ederler.

    70:27 - Rablerinin azabından korkarlar.

    70:28 - Çünkü
    Rablerinin azabından emin olunmaz.

    70:29 - Onlar ki ırzlarını korurlar.


    70:30 - Ancak zevcelerine ve cariyelerine karşı hariç. Çünkü onlara
    yaklaştıklarında kınanmazlar.

    70:31 - Bundan ötesini isteyenler, var ya
    işte onlar haddi aşanlardır.

    70:32 - Onlar emanetlerini ve ahitlerini
    gözetirler.

    70:33 - Şahitliklerinde dürüsttürler.

    70:34 -
    Namazlarına devam ederler.

    70:35 - İşte bunlar cennetlerde ağırlanırlar.


    70:36 - Şimdi ne oluyor o inkâr edenlere ki, sana doğru boyunlarını
    uzatarak koşuyorlar:

    70:37 - Sağdan ve soldan bölük bölük.

    70:38
    - Onlardan herbiri, bir nimet cennetine sokulacağını mı umuyor?

    70:39 -
    Hayır, biz onları bildikleri şeyden yarattık.

    70:40 - Artık o doğuların
    ve batıların Rabbine yemine ne gerek, elbette bizim gücümüz yeter.

    70:41
    - Onları kendilerinden daha hayırlı olanlarla değiştirebiliriz ve bizim önümüze
    geçilmez.

    70:42 - O halde bırak onları, kendilerine vaad edilen
    günlerine kavuşuncaya kadar dalıp oynayadursunlar.

    70:43 - O gün
    kabirlerden hızlı hızlı çıkacaklar, sanki putlara gidiyorlarmış gibi
    fırlayacaklar.

    70:44 - Gözleri düşük, kendilerini bir alçaklık saracak
    da saracak. İşte onlara vaad edilen gün, o gündür.
    KraL
    KraL
    AynenForum Yöneticisi
     AynenForum Yöneticisi


    <b>Yaşı</b> Yaşı : 36
    <b>Nerden</b> Nerden : İstanbuL
    Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 11/10/09
    Tuttuğu Takım Tuttuğu Takım : Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Tu192310
    <b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 786
    <b>Rep Gücü</b> Rep Gücü : 96282566
    <b>Başarı Puanu</b> Başarı Puanu : 21126

    Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Empty Geri: Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları)

    Mesaj tarafından KraL Salı Ara. 22, 2009 1:50 am

    nuh suresi


    --------------------------------------------------------------------------------

    71:1
    - Gerçekten biz Nûh'u kavmine gönderdik, "kavmine acı bir azap gelmezden önce
    onları uyar" diye.

    71:2 - Dedi ki, "ey kavmim! Gerçekten ben size açık
    bir uyarıcıyım".

    71:3 - Şöyle ki, "Allah'a kulluk edin, ondan korkun ve
    bana itaat edin."

    71:4 - "Günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir
    süreye kadar ertelesin. Kuşkusuz Allah'ın takdir ettiği süre gelince ertelenmez.
    Eğer bilseydiniz.." (inanırdınız).

    71:5 - Nûh dedi ki: "Ey Rabbim! Ben
    kavmimi gece gündüz davet ettim."

    71:6 - "Fakat benim çağırmam, onların
    sadece kaçmalarını artırdı."

    71:7 - "Ben onları senin bağışlaman için
    her davet ettiğimde, onlar parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerine
    büründüler, ısrar ettiler, kibirlendikçe kibirlendiler. "

    71:8 - "Sonra
    ben onları açık açık çağırdım."

    71:9 - "Sonra hem ilan ederek söyledim
    onlara, hem gizli gizli. "

    71:10 - "Gelin, dedim, Rabbinizin sizi
    bağışlamasını isteyin. Çünkü o çok bağışlayıcıdır."

    71:11 - "Üzerinize
    gökten bol yağmur yağdırsın."

    71:12 - "Mallar ve oğullar vererek sizin
    imdadınıza koşsun. Sizin için bahçeler yapsın, ırmaklar yapsın."

    71:13 -
    "Niçin siz Allah'a bir vakar yakıştıramıyorsunuz?"

    71:14 - "Oysa o sizi
    aşama aşama yaratmıştır."

    71:15 - "Görmediniz mi Allah yedi göğü uygun
    tabakalar halinde nasıl yaratmış?"

    71:16 - Ve Ay'ı bunların içinde bir
    nur yapmış, güneşi de bir lamba kılmış.

    71:17 - Allah sizi yerden bir
    bitki bitirir gibi bitirdi.

    71:18 - Sonra sizi tekrar oraya geri
    çevirecek ve tekrar çıkaracaktır.

    71:19 - Allah sizin için yeri bir
    yaygı yapmıştır.

    71:20 - Ki, ondan açılan geniş geniş yollarda
    gidesiniz.

    71:21 - Nûh dedi ki: "Ey Rabbim! Onlar bana isyan ettiler;
    malı ve çocuğu hüsrandan başka bir şeyini artırmayan kimsenin ardına düştüler."


    71:22 - "Büyük büyük tuzaklar kurdular."

    71:23 - Dediler ki:
    "Sakın tanrılarınızı bırakmayın, ne Vedd'i, ne Suva'ı ve ne de Yeğus'u, Yeûk'u
    ve Nesr'i."

    71:24 - Çok kişiyi yoldan saptırdılar. Sen de o zalimlerin
    sadece şaşkınlıklarını artır.

    71:25 - Hatalarından dolayı boğuldular,
    ateşe sokuldular, kendilerine Allah'a karşı yardımcılar da bulamadılar.


    71:26 - Nûh dedi ki: "Yeryüzünde kafirlerden bir tek kişi bırakma."


    71:27 - "Zira sen onları bırakırsan kullarını yoldan çıkarırlar ve
    sadece ahlâksız ve kâfir çocuklar doğururlar."

    71:28 - "Ey Rabbim! Bana,
    babama, anama, mümin olarak evime girene ve bütün inanmış erkek ve kadınlara
    mağfiret buyur. Zalimlerin de sadece helakini artır."
    KraL
    KraL
    AynenForum Yöneticisi
     AynenForum Yöneticisi


    <b>Yaşı</b> Yaşı : 36
    <b>Nerden</b> Nerden : İstanbuL
    Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 11/10/09
    Tuttuğu Takım Tuttuğu Takım : Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Tu192310
    <b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 786
    <b>Rep Gücü</b> Rep Gücü : 96282566
    <b>Başarı Puanu</b> Başarı Puanu : 21126

    Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Empty Geri: Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları)

    Mesaj tarafından KraL Salı Ara. 22, 2009 1:50 am

    cin suresi


    --------------------------------------------------------------------------------

    72:1
    - Deki: Hakikat bir takım cinnin Kur'ân dinleyip de şöyle dedikleri bana
    vahyedildi. Şüphesiz biz, hayret verici bir Kur'ân dinledik.

    72:2 - O
    Kur'ân hidayete erdiriyor, biz de ona iman ettik. Rabbimize hiçbir şeyi ortak
    koşmayacağız.

    72:3 - Doğrusu, Rabbimizin şanı çok yüksektir. Ne bir
    arkadaş edinmiştir, ne de bir çocuk.

    72:4 - Meğer bizim beyinsiz
    (İblis), Allah hakkında saçma şeyler söylüyormuş.

    72:5 - Doğrusu biz
    insanları ve cinleri Allah'a karşı asla yalan söylemez sanmışız.

    72:6 -
    Doğrusu insanlardan bazı erkekler, cinlerden bazı erkeklere sığınırlardı da
    onların şımarıklıklarını artırırlardı.

    72:7 - Doğrusu onlar sizin
    zannettiğiniz gibi, zannetmişlerdi ki, Allah asla kimseyi Peygamber
    göndermeyecek.

    72:8 - (Cinler, dediler ki): "Biz göğe dokunduk, onu
    kuvvetli bekçiler ve alevlerle dolu bulduk."

    72:9 - "Doğrusu biz göğün
    bazı mevkilerinde dinlemek için otururduk. Fakat şimdi her kim dinleyecek olursa
    kendini gözetleyen parlak bir alev buluyor."

    72:10 - "Doğrusu biz
    bilmiyoruz, yeryüzündekilere kötülük mü murat edildi, yoksa Rableri onlara bir
    hayır mı diledi?"

    72:11 - Doğrusu bizler; bizden iyi olanlar da var,
    olmayanlar da var. Biz çeşitli yollara ayrılmışız.

    72:12 - "Doğrusu biz
    anladık ki, Allah'ı yerde acze düşürmemize imkân yok. Kaçmakla da O'nu asla âciz
    bırakamayacağız."

    72:13 - "Doğrusu biz o hidayet rehberini
    dinlediğimizde ona iman ettik. Kim Rabbine inanırsa, ne hakkının eksik
    verilmesinden korkar, ne de kendisine kötülük edilmesinden."

    72:14 - "Ve
    biz, bizlerden müslümanlar da var, hak yoldan sapanlar da var. Müslüman olanlar,
    işte onlar doğru yolu arayanlardır."

    72:15 - Ama yoldan çıkanlar, işte
    onlar cehenneme odun olmuşlardır.

    72:16 - Onlar gerçekten o yol üzere
    dosdoğru gitselerdi, elbette kendilerine bol bir su verirdik.

    72:17 - Ki
    onları onunla sınayalım. Kim Rabbini anmaktan yüz çevirirse, Rabbi onu gittikçe
    yükselen bir azaba sokar.

    72:18 - Mescitler kuşkusuz Allah'ındır. O
    halde Allah ile birlikte kimseye yalvarmayın.

    72:19 - Allah'ın kulu (Hz.
    Peygamber) kalkmış O'na dua ederken, neredeyse (cinler) onun etrafında keçe gibi
    birbirlerine geçeceklerdi.

    72:20 - De ki: "Ben ancak Rabbime dua eder ve
    O'na hiçbir şeyi ortak koşmam"

    72:21 - De ki, "Haberiniz olsun, ben size
    kendiliğimden ne bir zarar verebilirim, ne de bir yol gösterebilirim."


    72:22 - De ki, "Allah'tan beni kimse kurtaramaz ve ben O'ndan başka bir
    sığınacak bulamam."

    72:23 - "Benim yapabileceğim, sadece Allah'tan size
    duyuru yapmak ve O'nun elçilik görevlerini yerine getirmektir." Artık kim
    Allah'a ve onun elçisine baş kaldırırsa, ona içinde ebedi kalacakları cehennem
    ateşi vardır.

    72:24 - Kendilerine vaad edilen şeyi gördükleri zaman,
    kimin yardımcısının en zayıf ve en az olduğunu bileceklerdir.

    72:25 - De
    ki: "Ben bilmem, o size vaad edilen şey yakın mı, yoksa Rabbim onun için uzun
    bir süre mi koyar.."

    72:26 - O bütün gaybı bilir. Fakat gaybını hiç
    kimseye açmaz.

    72:27 - Ancak seçtiği elçiye açar. Çünkü onun önünden ve
    ardından gözetleyiciler salar.

    72:28 - Bilsin diye ki, onlar Rablerinin
    elçiliklerini yerine getirmişlerdir. Allah onlarda bulunan her şeyi kuşatmış ve
    her şeyi bir bir saymıştır.
    KraL
    KraL
    AynenForum Yöneticisi
     AynenForum Yöneticisi


    <b>Yaşı</b> Yaşı : 36
    <b>Nerden</b> Nerden : İstanbuL
    Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 11/10/09
    Tuttuğu Takım Tuttuğu Takım : Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Tu192310
    <b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 786
    <b>Rep Gücü</b> Rep Gücü : 96282566
    <b>Başarı Puanu</b> Başarı Puanu : 21126

    Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Empty Geri: Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları)

    Mesaj tarafından KraL Salı Ara. 22, 2009 1:50 am

    müzzemmil suresi


    --------------------------------------------------------------------------------

    .73:1
    - Ey örtünen! (Peygamber)

    73:2 - Gecenin birazı hariç olmak üzere
    geceleyin kalk (namaz kıl).

    73:3 - Gecenin yarısında kalk, yahut
    yarısından biraz eksilt.

    73:4 - Veya bunu artır ve ağır ağır Kur'ân oku.


    73:5 - Doğrusu biz, senin üzerine ağır bir söz bırakacağız (Kur'an
    vahyedeceğiz).

    73:6 - Çünkü gece kalkışı hem daha etkili, hem de söz
    bakımından daha sağlamdır.

    73:7 - Çünkü gündüz senin için uzun bir
    meşguliyet vardır.

    73:8 - Rabbinin adını an ve bütün gönlünle ona yönel.


    73:9 - O, doğunun ve batının Rabbidir. Ondan başka tanrı yoktur. O halde
    yalnız O'nu vekil tut.

    73:10 - Başkalarının diyeceklerine sabret,
    güzellikle onlardan ayrıl.

    73:11 - O yalanlayıcı zevk ve refah
    sahiplerini bana bırak, onlara biraz mühlet ver.

    73:12 - Zira bizim
    yanımızda bukağılar var, bir cehennem var.

    73:13 - Boğaza duran bir
    yiyecek, elem verici bir azap var.

    73:14 - O gün yer ve dağlar
    sarsılacak, dağlar erimiş bir kum yığınına dönecek.

    73:15 - Doğrusu biz
    size tanıklık edecek bir elçi gönderdik. Nitekim Firavun'a da bir elçi
    göndermiştik.

    73:16 - Firavun o elçiye isyan etmişti. Biz de onu ağır
    bir yakalayışla yakaladık.

    73:17 - Peki inkâr ederseniz, çocukları
    ihtiyarlatacak o günden (kıyamet gününden) kendinizi nasıl kurtaracaksınız?


    73:18 - O günün dehşetinden gök yarılır. Allah'ın sözü kesinlikle
    gerçekleşmiştir.

    73:19 - İşte bu bir öğüttür. Artık dileyen Rabbine bir
    yol tutar.

    73:20 - Rabbin, senin gecenin üçte ikisinden daha azında,
    yarısında ve üçte birinde kalktığını, seninle beraber bulunanlardan bir
    topluluğun da böyle yaptığını biliyor. Gece ve gündüzü Allah takdir eder. O,
    sizin onu sayamayacağınızı bildi de sizi affetti. Bundan böyle Kur'ân'dan size
    ne kolay gelirse okuyun. Allah, içinizden hastalar, yeryüzünde gezip Allah'ın
    lütfunu arayan başka kimseler ve Allah yolunda savaşan daha başka insanlar
    olacağını bilmiştir. Onun için Kur'ân'dan kolayınıza geldiği kadar okuyun,
    namazı kılın, zekatı verin ve Allah'a güzel bir borç verin (Hayırlı işlere mal
    sarfedin). Kendiniz için gönderdiğiniz her iyiliği, Allah katında daha hayırlı
    ve sevapça daha büyük olarak bulacaksınız. Allah'tan bağış dileyin. Kuşkusuz
    Allah bağışlayandır, merhamet edendir.
    KraL
    KraL
    AynenForum Yöneticisi
     AynenForum Yöneticisi


    <b>Yaşı</b> Yaşı : 36
    <b>Nerden</b> Nerden : İstanbuL
    Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 11/10/09
    Tuttuğu Takım Tuttuğu Takım : Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Tu192310
    <b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 786
    <b>Rep Gücü</b> Rep Gücü : 96282566
    <b>Başarı Puanu</b> Başarı Puanu : 21126

    Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Empty Geri: Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları)

    Mesaj tarafından KraL Salı Ara. 22, 2009 1:50 am

    müddessir suresi


    --------------------------------------------------------------------------------

    74:1
    - Ey örtüsüne bürünen (Peygamber)!

    74:2 - Kalk artık uyar.

    74:3
    - Sadece Rabbini yücelt.

    74:4 - Elbiseni temizle.

    74:5 -
    Pislikten sakın.

    74:6 - Yaptığını çok görerek başa kakma.

    74:7 -
    Rabbin için sabret.

    74:8 - O sûra üflendiği zaman,

    74:9 - İşte o
    gün pek zorlu bir gündür.

    74:10 - Kâfirler için hiç kolay değildir.


    74:11 - Tek olarak yarattığım o kimseyi bana bırak.

    74:12 - Hem
    ona bol servet verdim.

    74:13 - Hem göz önünde oğullar verdim.


    74:14 - Hem ona büyük imkânlar sağladım.

    74:15 - Sonra da
    şiddetle arzu eder ki daha da artırayım.

    74:16 - Hayır, çünkü o bizim
    âyetlerimize karşı bir inatçı kesildi.

    74:17 - Ben onu dimdik bir yokuşa
    sardıracağım.

    74:18 - Çünkü o bir düşündü, ölçtü, biçti.

    74:19 -
    Kahrolası nasıl da ölçtü, biçti.

    74:20 - Yine kahrolası, nasıl ölçtü
    biçti.

    74:21 - Sonra baktı.

    74:22 - Sonra kaşını çattı, surat
    astı.

    74:23 - Sonra arkasını döndü ve büyüklük tasladı.

    74:24 -
    "Bu, dedi, başka değil öğretilegelen bir sihirdir."

    74:25 - "Bu, sadece
    bir insan sözüdür."

    74:26 - Ben onu Sekar'a (cehenneme) sokacağım.


    74:27 - Bilir misin sen, nedir o sekar?

    74:28 - Ne geriye bir
    şey kor, ne bırakır.

    74:29 - Durmadan derileri kavurur.

    74:30 -
    Üzerinde ondokuz (melek) vardır.

    74:31 - Biz o ateşin muhafızlarını hep
    melekler yaptık. Bunların sayılarını da ancak kâfirler için bir imtihan kıldık
    ki, kendilerine kitap verilenler kesin bilgi edinsinler, iman edenlerin de imanı
    artsın. Kendilerine kitap verilenler ve müminler şüpheye düşmesinler.
    Kalplerinde hastalık bulunanlarla kâfirler de: "Allah bu misalle ne demek
    istedi?" desinler. İşte böyle, Allah dilediğini şaşırtır, dilediğini de yola
    getirir. Rabbinin ordularını ancak Rabbin bilir. Bu, insanlar için uyarıdan
    başka bir şey değildir.

    74:32 - Hayır, andolsun aya,

    74:33 -
    Döndüğü an o geceye,

    74:34 - Ve açtığı sıra o sabaha.

    74:35 -
    Kuşkusuz o Sekar, büyük belalardan biridir.

    74:36 - Uyarmak için
    insanları..

    74:37 - İçinizden ileri gitmek veya geri kalmak isteyen
    kimseleri..

    74:38 - Her nefis kendi kazancına bağlıdır.

    74:39 -
    Ancak amel defterleri sağından verilenler hariç.

    74:40 - Onlar
    cennettedirler, sorup dururlar.

    74:41 - Suçluların durumunu.


    74:42 - "Nedir sizi Sekar'a sokan?" diye.

    74:43 - Suçlular der
    ki: "Biz namaz kılanlardan değildik."

    74:44 - "Yoksula da yedirmezdik."


    74:45 - "Boş şeylere dalanlarla dalar giderdik."

    74:46 - "Ceza
    gününü yalanlardık."

    74:47 - "Nihayet bize ölüm gelip çattı."


    74:48 - Artık onlara şefaatçilerin şefaatı fayda vermez.

    74:49 -
    Şimdi o Kur'ân'dan yüz çevirirlerken ne mazeretleri var?

    74:50 - Sanki
    onlar ürkmüş yaban eşekleri.
    74:51 - Arslandan kaçmaktalar.

    74:52 -
    Hayır, onlardan her kişi kendisine açılmış sayfalar verilmesini istiyor.


    74:53 - Yok, yok onlar ahiretten korkmuyorlar.

    74:54 - Hayır,
    hayır, O kur'ân kuşkusuz bir öğüttür.

    74:55 - Dileyen onu düşünür.


    74:56 - Bununla beraber Allah dilemedikçe onlar öğüt alamazlar.
    Koruyacak da O'dur, bağışlayacak da.
    KraL
    KraL
    AynenForum Yöneticisi
     AynenForum Yöneticisi


    <b>Yaşı</b> Yaşı : 36
    <b>Nerden</b> Nerden : İstanbuL
    Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 11/10/09
    Tuttuğu Takım Tuttuğu Takım : Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Tu192310
    <b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 786
    <b>Rep Gücü</b> Rep Gücü : 96282566
    <b>Başarı Puanu</b> Başarı Puanu : 21126

    Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Empty Geri: Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları)

    Mesaj tarafından KraL Salı Ara. 22, 2009 1:50 am

    kıyamet suresi


    --------------------------------------------------------------------------------

    75:1
    - Hayır, yemin ederim o kıyamet gününe.

    75:2 - Yine hayır, yemin ederim
    o sürekli kendini kınayan nefse.

    75:3 - İnsan, kendisinin kemiklerini
    bir araya toplayamayacağımızı mı sanıyor?

    75:4 - Evet, bizim onun parmak
    uçlarını bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter.

    75:5 - Fakat
    insan günahı devam ettirmek ister.

    75:6 - O kıyamet günü ne zaman? diye
    sorar.

    75:7 - Ne zaman ki o göz şimşek çakar,

    75:8 - Ay tutulur,


    75:9 - Güneş ve ay toplanır,

    75:10 - İşte o gün insan, "kaçacak
    yer neresi?" der.

    75:11 - Hayır, hayır, yok bir siper.

    75:12 - O
    gün varılıp durulacak yer, ancak Rabbinin huzurudur.

    75:13 - O gün
    insana, yapıp öne sürdüğü ve geri bıraktığı ne varsa bildirilir.

    75:14 -
    Doğrusu insan kendi nefsini görür,

    75:15 - Bir takım özürler ortaya atsa
    da.

    75:16 - Onu hemen okumak için dilini depretme.

    75:17 -
    Kuşkusuz onu toplamak ve okumak bize aittir.

    75:18 - O halde biz onu
    okuduğumuz zaman sen onun okunuşunu takip et.

    75:19 - Sonra onu
    açıklamak da bize aittir.

    75:20 - Hayır, siz peşin olanı (dünyayı)
    seviyorsunuz da

    75:21 - Ahireti bırakıyorsunuz.

    75:22 - Yüzler
    var ki o gün ışıl ışıl parlar.

    75:23 - Rabbine bakar.

    75:24 -
    Yüzler de var ki o gün asıktır.

    75:25 - Anlar ki kendisine belkıran (bel
    kemiklerini kıran belalı bir iş) yapılır.

    75:26 - Hayır hayır, ne zaman
    ki can köprücük kemiklerine dayanır,

    75:27 - "Tedavi edebilecek kimdir?"
    denilir.

    75:28 - Can çekişen bunun o ayrılık anı olduğunu anlar.


    75:29 - Bacak bacağa dolaşır..

    75:30 - İşte o gün sevk, ancak
    Rabbinedir.

    75:31 - Fakat o, ne sadaka verdi, ne namaz kıldı.


    75:32 - Fakat yalanladı ve döndü.

    75:33 - Sonra da çalım sata
    sata ailesine gitti.

    75:34 - Gerektir o bela sana, gerek.

    75:35
    - Evet, gerektir o bela sana gerek.

    75:36 - İnsan başıboş bırakılacağını
    mı sanır?

    75:37 - O, dökülen erlik suyundan bir damla (sperm) değil
    miydi?

    75:38 - Sonra bir aleka (embriyon) oldu da Rabbi onu biçime
    koydu, sonra şekil verdi.

    75:39 - Ondan da iki cinsi; erkek ve dişiyi
    var etti.

    75:40 - Peki, bunu yapanın ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi?
    KraL
    KraL
    AynenForum Yöneticisi
     AynenForum Yöneticisi


    <b>Yaşı</b> Yaşı : 36
    <b>Nerden</b> Nerden : İstanbuL
    Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 11/10/09
    Tuttuğu Takım Tuttuğu Takım : Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Tu192310
    <b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 786
    <b>Rep Gücü</b> Rep Gücü : 96282566
    <b>Başarı Puanu</b> Başarı Puanu : 21126

    Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Empty Geri: Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları)

    Mesaj tarafından KraL Salı Ara. 22, 2009 1:51 am

    İnsan Suresİ


    --------------------------------------------------------------------------------

    76:1
    - Gerçekten insan üzerine dehirden (zamandan) öyle bir müddet geldi ki o zaman
    o, anılmaya değer bir şey değildi.

    76:2 - Doğrusu biz insanı, imtihan
    etmek için karışık bir nutfeden (erkek ve kadın sularından) yarattık da onu
    işitici, görücü yaptık.

    76:3 - Kuşkusuz biz ona yolu gösterdik; ister
    şükredici olsun, ister nankör.

    76:4 - Çünkü biz, kâfirler için
    zincirler, demir halkalar ve alevli bir ateş hazırlamışızdır.

    76:5 -
    Kuşkusuz iyiler de karışımı kâfûr olan dolgun bir kadehten içerler.

    76:6
    - Bir kaynak ki ondan Allah'ın kulları içerler, güzel yollar açarak akıtırlar
    onu.

    76:7 - O kullar adaklarını yerine getirirler ve fenalığı salgın
    (olan) bir günden korkarlar.

    76:8 - Düşküne, yetime ve esire seve seve
    yemek yedirirler.

    76:9 - "Size sırf Allah rızası için yemek yediriyoruz.
    Sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür bekliyoruz."

    76:10 - "Biz
    sert ve belalı bir günde Rabbimizden korkarız." derler.

    76:11 - Allah da
    onları o günün fenalığından korur, yüzlerine parlaklık, gönüllerine sevinç
    verir.

    76:12 - Sabırlarına karşılık onlara bir cennet ve ipekten
    elbiseler verir.

    76:13 - Orada donatılmış koltuklar üzerine
    dayanmışlardır: Orada ne yakıcı güneş görürler, ne de şiddetli soğuk.


    76:14 - Üzerlerine cennet gölgeleri sarkmış, meyveleri bol bol önlerine
    konmuştur.

    76:15 - Yanlarında gümüşten kaplar, billur kupalar
    dolaştırılır.

    76:16 - Gümüşten öyle kadehler ki onları türlü türlü
    biçimlere koymuşlardır.

    76:17 - Onlara orada bir dolu kadeh sunulur ki,
    karışımı zencefildir.

    76:18 - Bu orada bir pınardır ki, adına "selsebil"
    derler.

    76:19 - Etraflarında ölümsüz hizmetçiler dolaşır, onları görünce
    saçılmış inciler sanırsın.

    76:20 - Orada nereye baksan bir nimet ve pek
    büyük bir mülk görürsün.

    76:21 - Üstlerinde zarif ve yeşil, kalın
    ipekten bir elbise vardır. Gümüş bileziklerle süslenmişlerdir. Rableri onlara
    temiz bir içecek içirmiştir.

    76:22 - (Onlara şöyle denir): "İşte bu
    sizin bir mükâfatınızdı. Gayretiniz karşılığını bulmuştur."

    76:23 -
    Kur'ân'ı sana kısım kısım biz indirdik biz.

    76:24 - O halde Rabbinin
    hüküm vermesi için sabret. Onlardan hiçbir günahkâra yahut nanköre itaat etme.


    76:25 - Sabahakşam Rabbinin ismini an.

    76:26 - Gecenin bir
    bölümünde de O'na secde et (akşam ve yatsı namazlarını kıl). Hem de O'nu uzun
    bir gece tesbih et (teheccüd namazı kıl).

    76:27 - Çünkü onlar bu dünyayı
    seviyorlar ve önlerindeki ağır bir günü arkaya atıyorlar.

    76:28 - Onları
    biz yarattık ve mafsallarını sımsıkı bağladık. Dilediğimiz vakit de kılıklarını
    değiştiririz.

    76:29 - İşte bu bir öğüttür. Dileyen Rabbine giden yolu
    tutar.

    76:30 - Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Kuşkusuz Allah,
    bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

    76:31 - Allah dilediğini rahmetine
    sokar. Zalimlere ise, acıklı bir azap hazırlamıştır.
    KraL
    KraL
    AynenForum Yöneticisi
     AynenForum Yöneticisi


    <b>Yaşı</b> Yaşı : 36
    <b>Nerden</b> Nerden : İstanbuL
    Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 11/10/09
    Tuttuğu Takım Tuttuğu Takım : Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Tu192310
    <b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 786
    <b>Rep Gücü</b> Rep Gücü : 96282566
    <b>Başarı Puanu</b> Başarı Puanu : 21126

    Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Empty Geri: Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları)

    Mesaj tarafından KraL Salı Ara. 22, 2009 1:51 am

    MÜrselat Suresİ


    --------------------------------------------------------------------------------

    77:1
    - Andolsun birbiri ardınca gönderilenlere,

    77:2 - Büküp devirenlere,


    77:3 - Yaydıkça yayanlara,

    77:4 - Seçip ayıranlara,

    77:5
    - Bir öğüt bırakanlara,

    77:6 - Gerek özür için olsun, gerek uyarı için,


    77:7 - Herhalde size vaad olunan kesinlikle olacaktır.

    77:8 -
    Hani o yıldızlar silindiği zaman,

    77:9 - Gök yarıldığı zaman,


    77:10 - Dağlar savrulduğu zaman,

    77:11 - Elçiler, tayin edilen
    vakitlerine erdirildikleri zaman,

    77:12 - Bunlar hangi güne
    ertelendiler?

    77:13 - Hüküm gününe..

    77:14 - Bildin mi, nedir o
    hüküm günü?

    77:15 - O gün yalanlayanların vay haline!

    77:16 -
    Biz, öncekileri helak etmedik mi?

    77:17 - Sonra geridekileri de onlara
    katarız.

    77:18 - Biz suçlulara böyle yaparız.

    77:19 - O gün
    yalanlayanların vah haline!

    77:20 - Biz sizi âdi bir sudan yaratmadık
    mı?

    77:21 - Onu sağlam bir yerde oturttuk.

    77:22 - Belli bir
    süreye kadar.

    77:23 - Demek ki biçimlendirmişiz. Ne güzel
    biçimlendireniz biz.

    77:24 - O gün yalanlayanların vay haline!


    77:25 - Yeryüzünü bir tokat (toplanma yeri) yapmadık mı?

    77:26 -
    Gerek diriler, gerekse ölüler için.

    77:27 - Orada yüksek yüksek dağlar
    oturtup da size bir tatlı su sunmadık mı?

    77:28 - O gün yalanlayanların
    vay haline!

    77:29 - (Kıyameti yalanlayanlara şöyle denir): "Haydin gidin
    o yalanladığınız şeye doğru."

    77:30 - "Haydi gidin o üç çatallı gölgeye
    (cehenneme)."

    77:31 - O, ne gölgelendirir, ne alevden korur.


    77:32 - O, saray gibi kıvılcımlar atar.

    77:33 - Sanki o
    kıvılcımlar, sarı sarı (erkek deve sürüleridir).

    77:34 - O gün
    yalanlayanların vay haline!

    77:35 - Bugün, konuşamıyacakları gündür.


    77:36 - Kendilerine izin de verilmez ki, özür beyan etsinler.


    77:37 - O gün yalanlayanların vay haline!

    77:38 - Bu, işte o
    hüküm günüdür. Sizi ve öncekileri bir araya topladık.

    77:39 - Bir
    hileniz varsa beni atlatın.

    77:40 - O gün yalanlayanların vay haline!


    77:41 - Kuşkusuz takva sahipleri gölgeler altında ve pınar
    başlarındadır.

    77:42 - Canlarının çektiğinden türlü meyveler
    arasındadırlar.

    77:43 - (Onlara): "Yaptıklarınıza karşılık afiyetle
    yiyin, için" (denir).

    77:44 - İşte biz güzel amel işleyenleri böyle
    mükafatlandırırız.

    77:45 - O gün yalanlayanların vay haline!


    77:46 - Yiyin, zevklenin biraz, çünkü siz suçlularsınız.

    77:47 -
    O gün yalanlayanların vay haline!

    77:48 - Onlara: "Rüku edin" denildiği
    zaman etmezler.

    77:49 - Vay haline o gün yalanlayanların!

    77:50
    - Artık bundan (Kur'an'dan) sonra hangi söze inanacaklar?
    KraL
    KraL
    AynenForum Yöneticisi
     AynenForum Yöneticisi


    <b>Yaşı</b> Yaşı : 36
    <b>Nerden</b> Nerden : İstanbuL
    Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 11/10/09
    Tuttuğu Takım Tuttuğu Takım : Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Tu192310
    <b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 786
    <b>Rep Gücü</b> Rep Gücü : 96282566
    <b>Başarı Puanu</b> Başarı Puanu : 21126

    Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Empty Geri: Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları)

    Mesaj tarafından KraL Salı Ara. 22, 2009 1:51 am

    Nebe Suresİ


    --------------------------------------------------------------------------------

    78:1
    - Birbirlerine neyi soruyorlar?

    78:2 - O büyük haberden (kıyametten) mi?


    78:3 - Ki onlar onda ayrılığa düşmektedirler.

    78:4 - Hayır,
    ilerde bilecekler.

    78:5 - Hayır hayır, ilerde bilecekler.

    78:6 -
    Biz yeryüzünü bir beşik yapmadık mı?

    78:7 - Dağları da birer kazık
    kılmadık mı?

    78:8 - Sizleri çift çift yarattık.

    78:9 - Uykunuzu
    bir dinlenme yaptık.

    78:10 - Geceyi bir örtü yaptık.

    78:11 -
    Gündüzü de bir geçim zamanı yaptık.

    78:12 - Üstünüze yedi sağlam bina
    (gök) çattık.

    78:13 - İçlerine ışık saçan bir kandil astık.


    78:14 - Yoğunlaşmış bulutlardan şarıl şarıl bir su indirdik.


    78:15 - Onunla taneler ve otlar çıkaralım diye.

    78:16 - Ve
    sarmaş dolaş bağlar bahçeler (çıkaralım diye).

    78:17 - Kuşkusuz o hüküm
    günü kararlaştırılmış bir vakit olmuştur.

    78:18 - O gün Sûr'a üflenir,
    bölük bölük gelirsiniz.

    78:19 - Gök de açılmış, kapı kapı olmuştur.


    78:20 - Dağlar yürütülmüş, serap olmuştur.

    78:21 - Kuşkusuz
    Cehennem gözetleme yeri olmuştur.

    78:22 - Azgınlar için son varılacak
    yer olmuştur.

    78:23 - Orada çağlarca kalacaklardır.

    78:24 -
    Orada ne bir serinlik tadacaklar, ne de içecek bir şey.

    78:25 - Ancak
    bir kaynar su ve irin (içecekler).

    78:26 - Bir ceza ki tam yaptıklarına
    uygun.

    78:27 - Çünkü onlar hiçbir hesap ummazlardı.

    78:28 - Â
    yetlerimizi yalanlaya yalanlaya tam bir yalancı olmuşlardı.

    78:29 - Biz
    ise herşeyi sayıp bir kitaba geçirmişiz.

    78:30 - (Onlara): "Şimdi tadın
    (cezanızı). Artık size azabınızı artırmaktan başka bir şey yapmayacağız"
    (denir).

    78:31 - Kuşkusuz takva sahipleri için bir kurtuluş var.


    78:32 - Bahçeler var, bağlar var.

    78:33 - Memeleri
    tomurcuklanmış yaşıt kızlar var.

    78:34 - Dopdolu kadehler var.


    78:35 - Orada ne boş bir söz işitirler, ne de bir yalan.

    78:36 -
    (Bunlar) Rabbinden yeterli bir bağış olarak (verilir).

    78:37 - O,
    göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbidir. Rah-mân'dır. Hiç kimse
    ondan bir hitaba mâlik olamaz.

    78:38 - O gün Ruh ve melekler sıra sıra
    dururlar. Rahmân'ın izin verdikleri dışında hiç kimse konuşamaz. İzin verilen de
    doğruyu söyler.

    78:39 - İşte bu hak gündür. Artık dileyen Rabbine bir
    yol tutar.

    78:40 - Biz sizi yakın bir azap ile uyardık. O gün kişi
    ellerinin ne takdim ettiğine bakacak ve kâfir diyecek ki: "Ah ne olaydı, ben bir
    toprak olaydım."
    KraL
    KraL
    AynenForum Yöneticisi
     AynenForum Yöneticisi


    <b>Yaşı</b> Yaşı : 36
    <b>Nerden</b> Nerden : İstanbuL
    Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 11/10/09
    Tuttuğu Takım Tuttuğu Takım : Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Tu192310
    <b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 786
    <b>Rep Gücü</b> Rep Gücü : 96282566
    <b>Başarı Puanu</b> Başarı Puanu : 21126

    Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Empty Geri: Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları)

    Mesaj tarafından KraL Salı Ara. 22, 2009 1:51 am

    Nazİat Suresİ


    --------------------------------------------------------------------------------

    79:1
    - Andolsun şiddetle çekip çıkaranlara,

    79:2 - Usulcacık çekenlere,


    79:3 - Yüzüp yüzüp gidenlere,

    79:4 - Yarışıp geçenlere,


    79:5 - Derken bir iş çevirenlere kasem olsun (ki kıyamet var).


    79:6 - O gün deprem sarsar,

    79:7 - Onu ikinci bir sarsıntı
    izler.

    79:8 - Yürekler vardır, o gün kaygıdan hoplar.

    79:9 -
    Gözler kalkmaz saygıdan.

    79:10 - Diyorlar ki: "Biz tekrar eski halimize
    mi döndürülecekmişiz?

    79:11 - "Biz, çürümüş kemikler olduktan sonra ha?"


    79:12 - "Öyleyse bu çok zararlı bir dönüştür." dediler.

    79:13 -
    Fakat o bir tek haykırıştır.

    79:14 - Bir de bakarsın hepsi meydandadır.


    79:15 - Musa'nın haberi sana geldi mi?

    79:16 - Hani Rabbi ona
    kutsal vaadi Tuva'da seslenmişti:

    79:17 - "Haydi, demişti, git
    Firavun'a, çünkü o çok azdı."

    79:18 - De ki: İster misin arınasın?


    79:19 - Seni Rabbinin yoluna ileteyim de ondan korkasın.

    79:20 -
    Musa Firavun'a o büyük mucizeyi gösterdi.

    79:21 - Fakat Firavun
    yalanladı, karşı geldi.

    79:22 - Sonra koşarak dönüp gitti.

    79:23
    - Derken adamlarını topladı da bağırdı:

    79:24 - "Ben sizin en yüce
    Rabbinizim" dedi.

    79:25 - Allah da onu tuttu, dünya ve ahiret azabıyla
    yakalayıverdi.

    79:26 - Kuşkusuz bunda, saygı duyacaklar için bir ibret
    vardır.

    79:27 - Yaratılışça siz mi daha çetinsiniz, yoksa gök mü? Onu
    Allah bina etti.

    79:28 - Tavanını yükseltti, onu bir düzene koydu.


    79:29 - Gecesini kararttı, kuşluğunu çıkardı.

    79:30 - Bundan
    sonra da yeryüzünü döşedi.

    79:31 - Ondan suyunu ve otlağını çıkardı.


    79:32 - Dağlarını oturttu.

    79:33 - Sizin ve hayvanlarınızın
    geçimi için .

    79:34 - Fakat o her şeyi bastıran büyük felaket geldiği
    vakit,

    79:35 - O, insanın neyin peşinde koştuğunu anladığı gün,


    79:36 - Gören kimseler için cehennem hortlatıldığı vakit,

    79:37
    - Artık her kim azgınlık etmiş,

    79:38 - Ve dünya hayatını tercih
    etmişse,

    79:39 - Kuşkusuz onun varacağı yer cehennemdir.

    79:40 -
    Kim de Rabbinin divanında durmaktan korkmuş, nefsini boş heveslerden menetmiş
    ise,

    79:41 - Kuşkusuz onun varacağı yer cennettir.

    79:42 - Sana
    o kıyameti soruyorlar, ne zaman kopacak diye.

    79:43 - Sen nerde, onu
    anlatmak nerde?!

    79:44 - Onun son ilmi Rabbine aittir.

    79:45 -
    Sen ancak ondan korkacak olanları uyarıcısın.

    79:46 - Onlar o kıyameti
    görecekleri gün sanki dünyada bir akşam veya kuşluğundan başka durmamışa
    dönecekler.
    KraL
    KraL
    AynenForum Yöneticisi
     AynenForum Yöneticisi


    <b>Yaşı</b> Yaşı : 36
    <b>Nerden</b> Nerden : İstanbuL
    Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 11/10/09
    Tuttuğu Takım Tuttuğu Takım : Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Tu192310
    <b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 786
    <b>Rep Gücü</b> Rep Gücü : 96282566
    <b>Başarı Puanu</b> Başarı Puanu : 21126

    Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Empty Geri: Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları)

    Mesaj tarafından KraL Salı Ara. 22, 2009 1:51 am

    Abese Suresİ


    --------------------------------------------------------------------------------

    80:1
    - (Peygamber) Yüzünü ekşitti ve döndü.

    80:2 - Kendisine âmâ geldi, diye.


    80:3 - Ne bilirsin, belki o temizlenecek?

    80:4 - Veya öğüt
    belleyecek de öğüt ona fayda verecek.

    80:5 - Ama buna ihtiyaç
    hissetmeyene gelince,

    80:6 - Sen ona yöneliyorsun.

    80:7 - Onun
    temizlenmemesinden sana ne?

    80:8 - Ama sana can atarak gelen,


    80:9 - Allah'tan korkarak gelmişken,

    80:10 - Sen onunla
    ilgilenmiyorsun.

    80:11 - Hayır hayır, sakın. Çünkü o Kur'ân bir öğüttür.


    80:12 - Artık dileyen onu düşünür.

    80:13 - O, değerli
    sahifelerdedir.

    80:14 - Yüksek tutulan tertemiz sahifelerde.


    80:15 - Yazıcıların ellerindedir,

    80:16 - Değerli, iyi
    yazıcıların.

    80:17 - O kahrolası insan, ne nankör şey.

    80:18 - O
    yaratan onu hangi şeyden yarattı?

    80:19 - Bir damla sudan, onu yarattı
    da biçime koydu.

    80:20 - Sonra ona yolunu kolaylaştırdı.

    80:21 -
    Sonra onu öldürdü de kabre koydurdu.

    80:22 - Sonra dilediği vakit onu
    tekrar diriltir.

    80:23 - Hayır hayır, doğrusu o, hiç Allah'ın emrini tam
    yerine getirmedi,

    80:24 - Bir de o insan yiyeceğine baksın.


    80:25 - Biz o suyu bol bol döktük.

    80:26 - Sonra toprağı nasıl
    da yardık.

    80:27 - Bu suretle orada ekinler bitirdik.

    80:28 -
    Üzümler, yoncalar,

    80:29 - Zeytinlikler, hurmalıklar,

    80:30 -
    İri ve sık ağaçlı bahçeler,

    80:31 - Meyveler, çayırlar bitirdik.


    80:32 - Siz ve hayvanlarınız faydalansın diye.

    80:33 - Kulakları
    sağır eden o gürültü geldiğinde,

    80:34 - O gün kişi kaçar,
    kardeşinden...

    80:35 - Anasından , babasından..

    80:36 - Eşinden
    ve oğullarından.

    80:37 - Onlardan her birinin o gün başından aşan işi
    vardır.

    80:38 - Yüzler var ki, o gün parıl parıl,

    80:39 - Güler,
    sevinir.

    80:40 - Yüzler de var ki, o gün tozlanmış,

    80:41 -
    Onları karanlık bürümüş,

    80:42 - İşte onlardır kâfirler, haktan
    sapanlar.
    KraL
    KraL
    AynenForum Yöneticisi
     AynenForum Yöneticisi


    <b>Yaşı</b> Yaşı : 36
    <b>Nerden</b> Nerden : İstanbuL
    Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 11/10/09
    Tuttuğu Takım Tuttuğu Takım : Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Tu192310
    <b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 786
    <b>Rep Gücü</b> Rep Gücü : 96282566
    <b>Başarı Puanu</b> Başarı Puanu : 21126

    Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Empty Geri: Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları)

    Mesaj tarafından KraL Salı Ara. 22, 2009 1:51 am

    Tekvİr Suresİ


    --------------------------------------------------------------------------------

    81:1
    - Güneş katlanıp dürüldüğünde,

    81:2 - Yıldızlar bulandığında,


    81:3 - Dağlar yürütüldüğünde,

    81:4 - Kıyılmaz mallar
    bırakıldığında,

    81:5 - Vahşi hayvanlar bir araya toplandığında,


    81:6 - Denizler ateşlendiğinde (suları çekilip, volkanlar halinde ateş
    püskürdüğünde),

    81:7 - Nefisler eşleştirildiğinde (iyiler iyilerle,
    kötüler kötülerle bir araya toplandığında),

    81:8 - Diri diri toprağa
    gömülen kıza sorulduğunda,

    81:9 - "Hangi günahtan dolayı öldürüldü?"
    diye.

    81:10 - Amel defterleri açıldığında,

    81:11 - Gök sıyrılıp
    açıldığında,

    81:12 - Cehennem kızıştırıldığında,

    81:13 - Ve
    cennet yaklaştırıldığında,

    81:14 - Herkes ne getirmiş olduğunu anlar.


    81:15 - Şimdi yemin ederim o sinenlere (gündüzleri gözden kaybolan
    yıldızlara),

    81:16 - O akıp akıp yuvasına gidenlere,

    81:17 -
    Yöneldiği an geceye,

    81:18 - Nefeslendiği (ağardığı) an sabaha ki,


    81:19 - Kuşkusuz o Kur'an, değerli bir elçinin sözüdür.

    81:20 -
    O elçi güçlüdür, Arş'ın sahibinin yanında çok itibarlıdır.

    81:21 - Orada
    ona itaat edilir, güvenilir.

    81:22 - Arkadaşınızı cin çarpmış değildir.


    81:23 - Andolsun o, Cebrail'i açık ufukta gördü.

    81:24 - O, gayb
    hakkında cimri de değildir.

    81:25 - O, kovulmuş bir şeytanın sözü
    değildir.

    81:26 - Hâl böyle iken, siz nereye gidiyorsunuz?

    81:27
    - O, âlemler için öğütten başka bir şey değildir,

    81:28 - İçinizden
    doğru gitmek isteyenler için.

    81:29 - Âlemlerin Rabbi olan Allah
    dilemeyince, siz dileyemezsiniz.
    KraL
    KraL
    AynenForum Yöneticisi
     AynenForum Yöneticisi


    <b>Yaşı</b> Yaşı : 36
    <b>Nerden</b> Nerden : İstanbuL
    Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 11/10/09
    Tuttuğu Takım Tuttuğu Takım : Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Tu192310
    <b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 786
    <b>Rep Gücü</b> Rep Gücü : 96282566
    <b>Başarı Puanu</b> Başarı Puanu : 21126

    Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları) - Sayfa 6 Empty Geri: Kuranı Kerimdeki Surelerin Mealleri..( Türkçe Anlamları)

    Mesaj tarafından KraL Salı Ara. 22, 2009 1:52 am

    İnfİtar Suresİ


    --------------------------------------------------------------------------------

    82:1
    - Gök çatladığı vakit,

    82:2 - Yıldızlar döküldüğü vakit,

    82:3 -
    Denizler yarılıp akıtıldığı vakit,

    82:4 - Kabirlerin içi dışına
    getirildiği vakit,

    82:5 - Herkes neyi önünden gönderdiğini ve neyi geri
    bıraktığını bilir.

    82:6 - Ey insan! İhsanı bol Rabb'ine karşı seni
    aldatan nedir?

    82:7 - O Allah ki seni yarattı, seni düzgün yapılı kılıp
    ölçülü bir biçim verdi.

    82:8 - Seni dilediği her hangi bir şekilde
    parçalardan oluşturdu.

    82:9 - Hayır hayır, siz cezayı yalanlıyorsunuz.


    82:10 - Oysa üzerinizde koruyucular var.

    82:11 - Değerli
    yazıcılar

    82:12 - Onlar, siz her ne yaparsanız bilirler

    82:13 -
    Kuşkusuz iyiler nimet içindedirler.

    82:14 - Kötüler de cehennemdedirler.


    82:15 - Ceza günü ona girecekler.

    82:16 - Onlar o cehennemin
    gözünden kaçamazlar.

    82:17 - Ceza gününün ne olduğunu sen bilir misin?


    82:18 - Evet, bilir misin nedir acaba o ceza günü?

    82:19 - O
    gün, hiç kimsenin başkası için hiçbir şeye sahip olamadığı gündür. O gün buyruk
    yalnız Allah'ındır.

      Forum Saati Ptsi Mayıs 20, 2024 3:00 am